Güneş ona hiç doğmaz, gece ise karanlık
Sabahlar nasıl olur, istemez mi aydınlık
Elinden tutan olsa, görür büyük saygınlık
Ezik düşüncelerle, yatan benim evladım
Donuk bakışlar ile bakan benim evladım
Sevda çöllerini adımladım ben
Yarimin yüzünü görürüm diye
Uzattım elimi ah ettim her dem
Seherde bir köşe ağlar durursun
Güneşe yıldıza ferman eyledim
Geceler içinde sessizce yatan,
Heybelerimdeki azıklar bitmiş
Ay ışığındaki kubbeden bakan
Yedi renkli kandil süreyya imiş
Yok ki başka bir renk, yok başka ahenk
Dolunayda ağlamıştım gizlice
Bekledim ruhuma bir ışık doğsun
Soğuktu yüzüme gülmeyen gece
Yine gözlerimde bulutsu yağmur
Ruhumu okşasan ne vardı sanki
Yolcuyum meçhulün sokaklarında
Uzanan kollarım pamuktan yastık
Hayalin kuş tüyü yataklarında
Bitmeyen rüyaya el sallanış var
Hayatın peşinde koşup dururken
Sahilden özlemle el sallayanları gördün mü?
Buruk hisler ve nemli gözlerle
Elveda diyorlar.
Çok bekledin demir almak için
En nadide günleri, en temiz duyguları yaşadın
Belki en karamsar ve kötülerini de,
Gece geç vakit ıssız sokaklar
Yürüdüm sessizce hülyalarımla
Tak tak bir ses! döndüm ve baktım
Uyandım hülyadan sevdalarımla
Kuytu bir köşede ihtiyar adam
Kırık bir kanat, yaralı yürek
Savruldu rüzgarın ihtişamından
Gökyüzü ağlayıp yıldız dökerek
Teselli oldu kendi gam’ından
Sevinmek vakti gelmişti bu gün
Anne
Tut ellerimi
Parka gidelim
Kayıncaklara binelim
Karşımda ol
Gülüşünü göreyim
uykunun da uyuduğu gecede
zeytin gözlüm
ince soluklarla,
ürkekçe
sokul yüreğime
uyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!