Beni hakir görme zalimin kızı
En güzel huyları sana giydirdim.
Kaleme aldığım ilk şarkımızı
Unuttum diyorsan çıkar giderim.
Hatırla gül şeni ey kaşı keman
Vaktiyle miralaya bir Arap tayı gelir
Yahudi bezirgandan bayramlık hediyedir.
İşinin erbabını vazifeye çağırtır:
‘’ Kartlaşır, gem vurulmaz,
Şu asabi beygirin, terbiye zamanıdır.’’
Bu civarda doğanlar, temelli borçlu mudur?
Her kuşak ağaların emrinde çalışırdı.
Ekenekte bir taze, esir mi, suçlu mudur?
Koskoca küfesiyle, yaz boyu yük taşırdı.
İftihar belgesiyle satıldığından beri
Ey gönlümün sultanı, gizemli can yoldaşım
Acaba hangi şüphe takıldı ayağına?
Yalnızlık belasından vesveselere daldım
Sığındım ocağına
Dozunda telkinlerle avut yine Hümeyra.
Yüz haneden doksan beşi kapalı
Pas tutmuş antika kilitlerini.
Ocaklar sahipsiz, kırlar tapulu
İnsanı anlamak zor muhtar emmi.
Vakıflara çökmüş uyanık tipler
Beyaz adam giyince melanet hırkasını
Acaba meşru mudur gasp ve infaz yasası?
Entrikalardan uzak, kitlesel hedeflere
Cennet'i müjdelerken Pavlus'un sefirleri
Vaziyet anlaşıldı
Görkemli ayinlerle silahjörler kutsandı.
Bu devirde az mıdır zanaat heveslisi?
Onca alet-edevat, her evin deposunda.
Ahali aramazdı mimarı, mühendisi
İşçisi, çırağıyla yeterdi Şevket Usta.
Her garibin halini suretinden okurdu
Sanki kalan ömrünü, kederden arındırmış
Genç yaşta bahçelerde, bağda harcanıyordu.
İpekli çaputlarla, bezlerle kandırılmış
Dar pantolon, blue jean..
Şehirde başka biçim, Sofi’nin kızı Dudu.
Bu şehrin atmosferi, suyu mu yaramadı?
Biraz kür, biraz keder sızmıştır genlerine.
Yalnızlık belasından vesveseler dalmış
Tedirgin yaşıyorsa Yarma Gül’ün suçu ne?
Temkinli adımlarla ışıkları geçerdi
Dehşet yazıyor.