Ölmek İçin Hazır Ol!
Baki değil, hiç bir kimse şu arzda
Ölmek için, her daima hazır ol!
Herkes mutlak, ölecektir bir tarzda
Ölmek için, sen daima hazır ol!
Bu Allah'ın değişmeyen kanunu
Ona göre, ayarla her konunu!
Kesinlikle, unutmadan sonunu
Ölmek için, sabah akşam hazır ol!
Her kul arzda, sınav için bulunur
Yaşadıkça, yaprak gibi solunur
Gün dolunca, kesinlikle ölünür
Ölmek için, her bir günde hazır ol!
Mümkün değil, bu vadenin tacili
Na-mümkündür, bu takdirin tecili
Tatbikatı, gelse de pek acılı
Ölmek için, her bir saat hazır ol!
Hak olunca, yüce Rabbin yasası
Uymuş ona, Musa'sı ve İsa'sı
Kalbi dilhun etse de mevt tasası
Ölmek için, her saniye hazır ol!
Son Resul de yenilmişse ecele
Sana denmez, "Sen fazladan gecele"
Madem öyle, şehadeti hecele
Ve ölüme, her salise hazır ol!
Cihat ŞAHİN
23.03.2025-İZMİR
Kayıt Tarihi : 23.3.2025 10:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mezhepler Kur'an ayetlerinde ve sahih hadislerde geçen bir kısım muğlak mevzuda görüş beyan edip işi vuzuha kavuşturmaya çalışan gruplardır. Eğer bunlar görüşlerinde isabet etmişlerse ne ala, isabet etmemişlerse bunların yorumlarına itibar edilmez.
Nikah'ın dinisi, millisi, resmisi olmaz. Eğer nikahta, Resulullah'ın kıydığı ve kıydırdığı tarzlar uygulanıyorsa o nikah geçerlidir. Eğer bunlar uygulanmıyorsa, bunların hiç birisi geçerli değildir. Şu anda kıyılan resmi ve dini nikahların ekseriyeti sünnet-i Resulullah olan gerçek nikahtan uzaktırlar. Çünkü, sünnette olan şatların bir kısmı yerine getirilmiyor. Muta nikahı, İslam'ın bidayetinde uzak ülkelere savaşa giden Müslüman askerlerin yaptıkları bir nikah idi ama Resulullah bunu ve ehil eşek eti yemeyi, Hayber'in fethinden sonra yasaklamıştır. Onu şimdi İran Alevilerinden başka uygulayan bir Müslüman toplum yoktur.
Fetullah Gülen tarikatı ve öteki cümle tarikatlar, Kur'an ve sünnetle bağdaşmayan görüşler ve de ameller ortaya koydukları için, asla meşru değildirler ki bunu gerçek İslam'a tam vakıf olan alimler durmadan dile getiriyorlar.
Kur'ban olayı, İbrahim-a.s- döneminden beri uygulanan bir vecibedir ki, bunu bizzat emreden Allah'tır ve Kur'an'da ayetle sabit bir ibadettir. Mülkün gerçek sahibi olan Allah, o hayvanları ve diğer mahlukat ve masnuatı bizim emrimize vermiştir ve onlardan istifade etmemizi emretmiştir ki bu kur'ban kesme ritüleri de Allah'ın emrine tam muvafık bir ibadettir. Yani camilerde anlatılan bir masal değil, hakikatin ta kendisidir ama seni ve senin gibi ayet hadis bilmezler daha önce çok beğendiğinin o münafık tabiatlı çakma hocalar tarafından kandırıldığı için bu İlahi hakikatlere bir türlü inanasıları gelmez.
Dini mevzu olarak bahsettiğin bu şeylerin hiç birisi uydurma değildir ama tarikatların ve mezheplerin bazı görüşleri uydurmadır. Biz de zaman zaman şiirlerimizde bunları kaleme döküyoruz zaten.
Biz şiirlerimizde Kur'an ayetleri ve Sahih hadisler ve de tatbiki sünnetlerle nas olan kesin dini emir ve yasakları işliyoruz. Dediklerimizin her birisi ya muhkem bir ayetin ya da sahih bir sünnetin manzum hale dönüştürülmüş meali mahiyetindedir ama sen ve senin gibi bir çok ayetten, hadisten, sünnetten ve tarihten bi-haber olan Müslümanlar bunları masal ve uydurma sanıyorlar ki, bu vukuu şüyuundan vahim bir hadisedir. Sana ve senin gibi sırf zanla tahminle davranan kişilere, Allah'ın son hak kitabı olan Kur'an'ı ve sahih hadisleri ve de İslam tarihini okumalarını tavsiye ederim. O zaman belki atmaktan vazgeçip daha makul ve daha insaflı davranırsınız.
VESSEALAMÜ ALA MENİTTEBE VEL HÜDA (ALLAH'IN SELAMI HİDAYET ÜZERE OLANLARIN ÜZERİNE OLSUN.)
Mezhepler Kur'an ayetlerinde ve sahih hadislerde geçen bir kısım muğlak mevzuda görüş beyan edip işi vuzuha kavuşturmaya çalışan gruplardır. Eğer bunlar görüşlerinde isabet etmişlerse ne ala, isabet etmemişlerse bunların yorumlarına itibar edilmez.
Nikah'ın dinisi, millisi, resmisi olmaz. Eğer nikahta, Resulullah'ın kıydığı ve kıydırdığı tarzlar uygulanıyorsa o nikah geçerlidir. Eğer bunlar uygulanmıyorsa, bunların hiç birisi geçerli değildir. Şu anda kıyılan resmi ve dini nikahların ekseriyeti sünnet-i Resulullah olan gerçek nikahtan uzaktırlar. Çünkü, sünnette olan şatların bir kısmı yerine getirilmiyor. Muta nikahı, İslam'ın bidayetinde uzak ülkelere savaşa giden Müslüman askerlerin yaptıkları bir nikah idi ama Resulullah bunu ve ehil eşek eti yemeyi, Hayber'in fethinden sonra yasaklamıştır. Onu şimdi İran Alevilerinden başka uygulayan bir Müslüman toplum yoktur.
Fetullah Gülen tarikatı ve öteki cümle tarikatlar, Kur'an ve sünnetle bağdaşmayan görüşler ve de ameller ortaya koydukları için, asla meşru değildirler ki bunu gerçek İslam'a tam vakıf olan alimler durmadan dile getiriyorlar.
Kur'ban olayı, İbrahim-a.s- döneminden beri uygulanan bir vecibedir ki, bunu bizzat emreden Allah'tır ve Kur'an'da ayetle sabit bir ibadettir. Mülkün gerçek sahibi olan Allah, o hayvanları ve diğer mahlukat ve masnuatı bizim emrimize vermiştir ve onlardan istifade etmemizi emretmiştir ki bu kur'ban kesme ritüleri de Allah'ın emrine tam muvafık bir ibadettir. Yani camilerde anlatılan bir masal değil, hakikatin ta kendisidir ama seni ve senin gibi ayet hadis bilmezler daha önce çok beğendiğinin o münafık tabiatlı çakma hocalar tarafından kandırıldığı için bu İlahi hakikatlere bir türlü inanasıları gelmez.
Dini mevzu olarak bahsettiğin bu şeylerin hiç birisi uydurma değildir ama tarikatların ve mezheplerin bazı görüşleri uydurmadır. Biz de zaman zaman şiirlerimizde bunları kaleme döküyoruz zaten.
Biz şiirlerimizde Kur'an ayetleri ve Sahih hadisler ve de tatbiki sünnetlerle nas olan kesin dini emir ve yasakları işliyoruz. Dediklerimizin her birisi ya muhkem bir ayetin ya da sahih bir sünnetin manzum hale dönüştürülmüş meali mahiyetindedir ama sen ve senin gibi bir çok ayetten, hadisten, sünnetten ve tarihten bi-haber olan Müslümanlar bunları masal ve uydurma sanıyorlar ki, bu vukuu şüyuundan vahim bir hadisedir. Sana ve senin gibi sırf zanla tahminle davranan kişilere, Allah'ın son hak kitabı olan Kur'an'ı ve sahih hadisleri ve de İslam tarihini okumalarını tavsiye ederim. O zaman belki atmaktan vazgeçip daha makul ve daha insaflı davranırsınız.
VESSEALAMÜ ALA MENİTTEBE VEL HÜDA (ALLAH'IN SELAMI HİDAYET ÜZERE OLANLARIN ÜZERİNE OLSUN.)
TÜM YORUMLAR (2)