Geleyim diye Hakkın nazarına,
Düzene vardım, takva hızarına.
Aklımı sürsem mana pazarına,
Beş kuruş verip de, alan olmazdı.
Kendim beğenmedim kendi fendimi.
Uzun yıllar ararken efendimi,
Kalabalıklar içinde kendimi,
Yitirdim deyeydim yalan olmazdı.
Güçten düşenlerin kolu, bileği;
Haktan muhtaç olmamakdır dileği.
Ansız çıkıp gelir ölüm meleği.
Başka da kapımı çalan olmazdı.
Tutup kulağından bağla batmaya,
Sür götür pazara alıp satmaya
Toplanıp gitsek feleğe çatmaya;
Varınca ardımda kalan olmazdı.
Soğukta donup, sıcakta haşlansam.
Kendini bilmeyenlerce taşlansam.
Bir kuytu izbede yalnız yaşlansam.
Aç mı, susuz muyum, bilen olmazdı.
Varıp bir dergaha postumu atsam.
Vahdet potasına kendimi katsam.
Hak vaki olup da uykuya yatsam.
Çürüyüp gitseydim bulan olmazdı.
Ne tuzak kursam beni tutar öksem.
Kendi kendimi bir sıgaya çeksem.
Bütün günahımı ortaya döksem.
Cenaze namazım kılan olmazdı.
Kalkıp gitsem neyim var ki bakaya,
Latife değil bu gelmez şakaya,
Veysel Soysal, evlat, torun hikaye,
Mal olmasa yüze gülen olmazdı.
Kayıt Tarihi : 7.11.2012 23:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!