Öldüm nihayet, öldüm işte
Gözlerimi açtım zifiri karanlığa
Karanlığa... Sadık dostuma, can yoldaşıma
Yoklukta var olmayı öğreten tek arkadaşıma
Öldüm nihayet, öldüm işte
Seyrediyorum dünyayı omuzlar üzerinde
Tabutun ölüm kokusu doluyor ciğerime
Elden ele taşınan bir hayat akıyor yüreğime
Öldüm nihayet, öldüm işte
“İyi biliriz”, “yazık oldu” yalanlarını geride bıraktım
Ölmediğine sevinen yalancı gözlere baktım
Boşuna yorulmayın; yalanı, riyayı öldüğüm gün yaktım
Öldüm nihayet, öldüm işte
İşim olmaz artık, ne aşkla ne sevgiyle
Buluştum toprağın sesiyle ve bereketiyle
Bir kefen ve bir yalnızlık kaldı benimle
Öldüm nihayet, öldüm işte
Mezarımın üzerini örter; soğuk ve gece
Her şey yalan, gerçek olan “ölüm” o da iki hece
Burada zenginler fakir, devler sanki bir cüce
Öldüm nihayet, öldüm işte
Hayatın verilemeyen hesabı düşmüyor ki yakamdan
Burada sorular cevaptan zor, cevaplar sorudan
Yokluğuma alışın ve Fatiha okuyun arkamdan
Kayıt Tarihi : 1.12.2014 19:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!