Seni beklemek
Sığınmaktır eski bir banka
Gardını almış bir asker edasıyla
Hazır olmaktır gözlerinle verdiğim savaşa
Adına yaşamak dedim senin
Rast geldiğim her sözlükte
Ölümü sildim bilincimden
Sabahın ilk saatlerinde sevdim seni
Hani güneş bile kızmamışken monotonluğa
İnsanlık başlamadan saçma sapanlığa
Ve daha cahillikle doldurmadan bilincimi
Sabahın ilk saatlerinde sevdim seni
sayısız deniz dökülür gözlerinden okyanusuma
oysa tek bir damlası
kuraklığımı bitirir
sayılı zamanlar
ve derin bakışlarından mahrum kaldığım an
hiç teminatsız ve
derme çatma bir gecekonduyum
yenemiyorum bakışlarının depremlerini
her ne kadar çözdüm desem de
çürütüyorsun tezlerimi
yıkıyorsun denklemlerimi
Hani merkep bile birkez çöker ya çamura
Sen daha betersin insanoğlu
El uzatma desekte hakkından gayrısına
Kaz görünür yine sana komşunun tavuğu
kısa kestiğin sohbetlerin
son kelimesi içindeyim
bir kahvelik uykum
bir sıkımlık canım var
duyulmamış geçmiş zamanda
bir gece vardiyası
çok fazla ciddiye almadım hayatı
hakkım mıdır ya da müstehak mıdır bilmem
ama hep mi bize kalır , hep mi payımıza
geçmişin izi, suların pisi ve ekmeğin bayatı
çok fazla yaşadım
saatlerce bakıştığım duvarlardan birini
çıktım dışarı üstüme bir zırh gibi giyinip
elimden aldığın değer yargılarından
artık sorumlu değilim
ve yer yer kor olan yangınlardan
az biraz yorulmuş gibiyim
İlk defa geliyorum şehrime
İçinde senin olduğunun bilincinde
Farklı bir heyecan var
Seni görmek ihtimalinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!