ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİRLERİ

ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİRLERİ

Mürsel Adıgüzel

8 Mart Kadınlar Günü
Kadınların temel haklarını teminat altına almak için “Birleşmiş Milletler Örgütü” 8 Mart 1975 yılının da aldığı bir kararla, bu günü “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul etmiştir. O tarihten bu yana, Birleşmiş Milletlerin Üyesi ülkelerde, kadınlar günü kutlanmaktadır. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlardır. Durum bu iken, kadın sorunlarına çare bulma yerine, zaman zaman siyasi rejim aracı olarak gösterilmiştir. Ülkeyi yönetenler, kadınlarımıza karşı daha gerçekçi olmaları gerekmektedir. Hepimiz bu gerçekleri algılamak ve anlamlı çözümler üretmek zorunda olduğumuzu, kabul etmeliyiz.
Kadınların başta gelen sorunları işsizlik, emek, ideoloji, cinsel sömürü, inanç, çocuk bakımı, mutfak, töre ve erkek egemenliğiyle sınırlı değildir. Kadın sorunları genel olarak insanlık sorunlarının bir parçasıdır.
Öte yandan Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen “8 Mart Kadınlar Gününün “İnsan Hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, dünya çevre günü, anneler günü, işçi bayramı, dünya barış günü”nden; ya da “babalar günü”nden pek farklı bir anlamı yoktur.
Yukarıdaki özet bilgilerin ışığında bakıldığında, son yıllarda bazı kişi ve grupların “Dünya Kadınlar Günü” olan resmi bir adı, emekçi kadınlar günü diye yorumlamakta ve bu hususta ısrarlı olmaları, ayrı ve özel bir anlam taşımaktadır.
Dünyada ve ülkemizde, emekçi olmayan kadın binde birdir. Ayrıca emekçi kadınların sorunları, genel kadın ve genel insan sorunlarından ayrı değildir. Bu durum, bütünün içinde bir parçadır. Bütünde özür varsa, parçaların tümünde de özür var demektir.
Kadınlar, 8 Mart gününü birlikte mücadele etme ve dayanışma gösterme günü olarak değerlendirilmeleri gerekmektedir. Erkek-kadın eşitliği konusunda sorun yaşayan kadınlarımız, kendi günlerini kutlamalarda, öne çıkmaları bence çok önemli bir gelişmedir. Ne yazık ki bu kutlamaları, kimileri istismar ederek çeşitli ve farklı mecralara doğru yönlendirmektedirler. Hele hele son yıllarda, ülkemizdeki 8 Mart günü kutlamaları tamamen kılıf değiştirmiştir. Bunun ötesinde, kadınlarımızı özel bir amaca hizmet ettirilmek istenmektedir. Hatta çeşitli yıkıcı eylemlikler içine sokuldukları görülmektedir.
..

Devamını Oku
Mikdat Bal

İmamlar mesleğinde, yanlış mı ediyorar!
“Esteğfirullah deyin, affolalım” diyorlar
Her namazın başında saf olalım diyorlar

Düzeltmek istiyorsa olsun namaz dışında
Yamukları düzeltmek olmaz namaz başında

..

Devamını Oku
Murat Tali

Sana sorduk mu dünyaya getirirken
gelmek istermisin diye
sanırım hayır
bana da sormamışlardı
şimdi sen 10 yaşına giriyorsun
ben ise 32ye doğru yol alıyorum
şunun şurasında iki ay kaldı sonra yolun yarısı
..

Devamını Oku
Adem Armağan

İnsan,iki öğeden müteşekkil,bilmeli,
Ruh ve beden,fazilet,saygı,sevgi önemli,
Okullarda,terbiye,ahlâk edeb vermeli,
Din ve ahlak bilgisi,asla ihmal edilmez.


Çocuklara,gençlere sahip çıkıp yetiştir,
..

Devamını Oku
Şiir Perisi Grubu

Bilgi taşan sayfa sayfa kitaplar
Okunmazsa mahzun baKar öğrenmek
El tutuşup birleşirse kutuplar
Cehaleti kökten yıKar öğrenmek...............(Ayak Dörtlüğü) Burhanettin Akdağ
1.
Küçük yaşta doğru yolu görürsen
Zahmet çekip göz nurunu verirsen
..

Devamını Oku
Mahir Toksoy

Her yıl farklı bir coşku
Şiirle… kutlanılır
Öğretmenler …O günde
Hatırlanır …anılır

24 kasım günü,
Çok söylemler yapılır
..

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Son dersin zil sesi duyuldu, sınıfın uğultusu zil sesine karışırken sağ eliyle şakağını ovdu, uykusuz göz altları biraz şişmişti, ama kahverengi gözleri yinede güzel bakıyordu.

-İyi günler öğretmenim diye birer birer önünden geçti öğrenciler. Kimisi koşturuyor kimisi ağır adımlarla çıkıyordu sınıftan. Yavaşça doğrultu ders notlarını masanın üstünden topladı, öğretmenler odasının yolunu tuttu, okulun hizmetlisi yanından geçerken
–Nasılsınız? Hoca hanım diye seslendi, dalgındı duymadı, kafasında dolanan sorular, yılların yorgunluğu yüzüne değilse de kalbine yansımıştı.

Öğretmenler odasından montunu ve çantasını aldı, ders notlarını dolaba koydu. Göz ucuyla saate baktı, biraz yürümek istedi, okul çıkışı en sevdiği şey o yolda yürümekti… küçük adımlarla koridoru geçti. Merdivenlerden yavaşça indi. Son derste sınıfın yaramazı Ahmete biraz sinirlenmişti, aklına geldi, üzüldü. Çok mu ileri gittim diye düşündü kendi kendine…

..

Devamını Oku
Engin Çakar

Hee bide bugün anneler günüydü. Ne bileyim, benim için hergün anneler günü, belki ondandır; onu bir güne hapsetmeyişim. Böyle bir şey zaten adaletsizlik olurdu. Ben her nöbet çıkışı ilk onu ararım, gurbette elimden tutan olmasa da, annemin sesini duymak benim nefesim. Çünkü, etrafa baktığımda yanımda kimsecikler yoktu; anneme baktığımda ise elimden tutuyordu...

Gelin bir günü değil de, her günü anneler günü yapalım, onları üzmeyelim, sonra birgün kaybettiğimizde pişman olmayalım.Yüce ahlâk timsâli Âlemlere rahmet'in söylediği gibi; "Annenin ayağının altını öpmek, cennet kapısının eşiğini öpmek gibidir" değerlerini bilelim...

Selâm ve duâ ile...
..

Devamını Oku
Halil Erdihan

Öğretmenler siz geleceğe ışık tutan!
Hiçbir Fedakarlıktan kaçmadan okutan,
Milletimizi Hakettiği çizgiye ulaştıran!
Eşsiz bir değere sahip olan...

Alnı ak! Yüzü pak!
Geleceğe emin adımlarla koşarak!
..

Devamını Oku
Hamit Saraç

Ailede ebeveyin,sokakta büyükler,okulda öğretmenler.
Siz üçlüden başkası değil bu nesli yükseltecekler.

Kurtarın bu gençliği okumamaktan,cehaletten.
Ulvi mana çıksın istiyorum kemik ile etten.

Hemen başlamalı ülkemizde insan eğitimi,
..

Devamını Oku
Mikdat Bal

Yine geldi çattı hasret acısı
Bu gurbet ellerde arefe günü
İnfilak ediyor barut fıçısı
Bu gurbet ellerde arefe günü

Bayrama hazırlık ne giyeceğiz
Namazdan dönünce ne yiyeceğiz
..

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

İsa AS ve Yeniyıl

Büyük Peygamberlerimizden İsa AS Kudüs yakınlarında doğmuştur.Doğumu ile ilgili Kur'an-ı Kerimde bilgi vardır.

Doğum günü belli değildir.Katolik Hıristiyanlar 24 Aralık günü doğduğunu kabul edip bu günü NOEL veya Weichnachten olarak kutlarlar.Saygılı bir kutlayışları vardır.Kiliselerde törenler yapılmakta,hıristiyan aileler bir araya gelmekte,dede-torun bütün sülale birlikte kutlamaktadır.(Ewangelisch'ler veya protestanlar da 24 aralığı doğum günü olarak kabul ederler. Şunu da söyleyim.Ülkemizde sık sık hıristiyan batı dünyasında aile ilişkilerinin zayıflığından bahsedilir...Zayıf olan alanlar varsa da sımsıkı bağlarını sürdürenler de az değil.)
Ortodoks Hıristiyanlarda doğum günü 6 ocak kabul edilir,kutlamalar 6 ocakta yapılır.
1 Ocak günü Ortodoks ve Katolik hristiyanların birleştikleri noktadır ve takvimi bu günde başlatırlar.
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Yeni bir 14 Şubat, yeni bir Sevgililer Günü yaklaşıyor. Bir çoğumuz biliyoruz ki bu özel günler, Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Dedeler Günü, Görümceler Günü, Eltiler Günü, Kayınçolar Günü, kapitalizmin çarklarını daha iyi çevirebilmesi için ortaya çıkmış ve millete pompalanmış günler kategorisine girerler. Yoksa insan ne babasını, ne annesini ne sevgilisini, ne de kayınçosunu bir gün için hatırlamaz, bir gün için sevmez. Sevgi, sevmek hem de içten gelerek dolu dolu sevmek çok başka bir şeydir, emek ister, yürek ister, adet olmuş işte herkes bir şeyler alınca sevdiğine bizlerde o furyaya uyup alıyoruz anamıza, babamıza, sevgilimize hediyeler...



İlanların birinde gördüm çok kısa zaman önce ''.......Alışveriş Merkezinde aşk başkadır.'' Reklam olmasın diye yazmadık tabi alış veriş merkezinin ismini. Bak, bak sen, alış veriş merkezinde nasıl başka başka ve değişik bir aşk olabilir ki benim bir türlü buna aklım ermedi... Hayır ne oluyor o alış veriş merkezine gelince kadın ve erkekler daha mı çok seviyorlar birbirlerini... Ya da kimsenin olmadığı asansöre binip orada bir takım cinsel fantezileri mi gerçekleştiriyorsunuz? Vücutlarınız daha çok mutluluk hormonu, serotonin mi salgılıyor? Ya da birbirlerine olan bağlılıklarınız mı artıyor? ''İyi ki gelmişiz buraya aşkım, burada aşk hakikaten başkaymış, ne güzel sevgililer gününü burada geçirmek yahu, bundan sonra her sevgililer gününde burada hazır bulunalım mutlaka canım benim.'' Bunu mu diyorlar sevgililer...


..

Devamını Oku
Ender Deniz Kaya

Kimi sokaklar egzoz, kimisi soba, kimisi bir çingene ateşi, kimi ise esrar...
Bu şehirde bütün sokaklar duman kokuyor.
Ne kadar orospu varsa da buraya toplanmış, bunca adamın yalnızlığını parçalamak için.
Dolduruyor bütün sokakları, göğüsleri ruhlarından taşan, görüp geçirmiş kadınlar.
Dumanının türüne bakmadan.
En kutsal mesleklerden birine sahipler aslında. Hatta cehennemde hiç orospu olmayacak bence.
Yalnızca pezevenkler ve öğretmenler için yaratmış olmalı tanrı cehennemi.
..

Devamını Oku
Oğuzkan Bölükbaşı

Babalar günü, anneler günü, sevgililer günü. Sevgilisi olana, babası olana, anası olana gün yapmanın manası nedir. Yapılan her günde anasız çocuklar, babasız çocuklar ve sevgilisiz insanlar üzülmektedir. Peki o zaman bu günlerde kimler sevinmektedir en çok. Düşünün.

Hakkımız var mı anasız, babasız çocukları üzmeye, ya da analı babalı olup da onlara ufacık bir şey alamayan çocukları.

Ben tüm bu günleri, yukarıdaki insanları düşünerek
KINIYORUM…………………
..

Devamını Oku
Hikmet Çiftçi 2

Bahçe içinde okulum
Atatürk’e gider yolum
İki elim; sağım, solum
İlim yolu okul yolum.

Dizi dizi penceresi
Müziklidir zilin sesi
..

Devamını Oku
Mahmut Nazik

ÜLKEMDE SEÇİM VAR
Adını söylemeyeyim, güneyde bir köyde çalışıyorum. Köy şehre on onbeş km, her yarım satte minübüs var.Köyde karı koca çalışıyoruz..
Köy varsıl bir köy. Her evin önünde bir kanyon bir traktör. Üç cami, bir cemaat yurdu var.

Allah var çok güzel bir cami yaptırmış muhtar. Sultanahmet’ten görkemli.

Suyu köydeki bir cemaat yurdundan parayla satın alıyoruz. Yurt adeta saray yavrusu, her taraf lambiri, kaloriferle ısınıyorlar. Tuvalet banyo boydan boya fayans. Allah verir. Yeterki sen Allh'la bir ol.''
..

Devamını Oku
Hüseyin Durmuş54

Değerli dostlarım. Uzun bir yaz tatilinden sonra okullarımızın kapıları eğitim öğretime açılıyor. Anasınıflarında bu sene yeni gelecek olan çocuklarımızın eğitime kazandırılması, bu çocuklarımızın eğitime hazırlanmaları için ön hazırlıklar yapılacak. Birçoğu anaokullarından gelen ve eğitme yabancı olmayan çocuklarımızın dışında, ilk defa ilkokula gidecek olan öğrencilerimizin de olduğu ve bir haftadır okula alışma eğitimine tabi tutulan çocuklarımızla birlikte 20. Eylül. 2010 tarihinden itibaren ilköğretim ve lise öğrencileri eğitim öğretime başlayacaktır. Yaklaşık olarak 17.000.000 gencimiz 2010-2011 eğitim öğretim yılına başlayacaklar.
Yine bir telaş, yine bir heyecan, yine bir takım burukluklarla bir eğitim öğretim yılı başlayacak. Bazı çocukların tüm istekleri yerine getirileceği için sevinç yumağı içerisinde eğitim öğretime başlayacak. Bazı öğrencilerimizin ise ailelerinin ekonomik güçlerinin yetersizliği nedeniyle istekleri bir anda karşılanamayarak daha ilerideki aylara aktarılacağı için eğitime buruk başlayacak. Sevinç ve hüzün yumakları aynı sınıf içerisinde bir eğitim öğretim yılının sonuna kadar sürecektir. Ama sevinçli, ama hüzünlü fark etmeyecek. Aynı sınıfı, aynı havayı, aynı öğretmeni paylaşarak geçirilecek bir sekiz aylık süre var önlerinde.
Hiç kimseye nasihat verme düşüncesinde değilim sevgili dostlarım. Ancak eğitimde öğrencinin, öğretmenin, okulun bir sacya ayağı oluşturduğunu düşünürsek; eğitimin önceliği sanırım ortaya çıkacaktır. Sekiz aylık bir eğitim öğretim sürecinin yabana atılacak bir düşünce olmadığına inanıyorum. Eğitim öğretimin temel taşı olan, onlar olmadan eğitimin olmayacağı öğrencilerimizi büyük zorluklar beklemektedir. Yağmurda çamurda, kışta kıyamette, yolların uzun zaman karlarla kapalı olduğu; uzun zaman yolların açılmasını bekleyen insanların olacağı eğitim öğretim tabii ki kolay ve rahat olmayacaktır. Zorlu bir eğitim ve öğretim yılı hem öğrencilerimizi, hem öğretmenlerimizi, hem velilerimizi, en önemlisi okul yönetimini beklemektedir.
Sevgili dostlarım. Geleceğin gençleri, vatanı emanet edeceğimiz bu gençler için siz velilere büyük görevler düşmekte. Aynı zamanda bu gençlerimizi de büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu seneki eğitim öğretim yılında velilerimize düşen görev ve sorumluluklardan başlamak istiyorum. Buna göre:
1- Öğrenci velilerimizi 2010-2011 eğitim öğretim yılında çok zor bir yıl beklemektedir. Birçok velinin; günümüz ekonomik şartların zorlukları karşısında veli olarak görevini çok kolay bir şekilde yerine getirebileceğini söylemek sanırım kolay olamaz. Ancak bütün bu olumsuzluklar karşısında bile velilerimizin; canla başla çocuklarına ve eğitim öğretime karşı görev ve sorumluluklarını en iyi bir şekilde yerine getireceklerine inanıyorum. Velilerimize bu konuda başarılar dilemek isterim. Ancak velilerimizi bekleyen sorumluluklardan da söz etmeden geçemeyeceğim. Buna göre:
a) Velilerimizin bir yanlış uygulama yapmamasını istiyorum. Çocuğunun okula gitmesini ve başarılı olması durumunda ise ona bir takım ödülleri vereceğini söylemesi bana göre büyük bir yanlıştır. Velilerimizin asla çocuklarının başarı durumunu bir ödüle bırakmamalıdır. Ödül sözü yanlıştır.
b) Velilerimiz; okul, veli ve öğretmen ilişkilerine çok dikkat etmek zorundadır. Öğrencisinin başarısını artırmak, derslerinin başarı durumunu kontrol etmek, okula olan devam devamsızlığı konularını takip etmelidir. Eğer öğrencinin sorunları varsa onarlı çözme yollarını aramalıdır.
..

Devamını Oku
Sabit İnce

Kimi ağlar, kimi güler
Bayram günü, Bayram günü.
Özüm dağlar, gözüm güler,
Bayram günü, Bayram günü.

Garip, yoksullar acılı,
Arefeler hep sancılı,
..

Devamını Oku
Ali Dilki

Herkes annesine çiçek alırken
Ben bir ah çekerim anneler günü
Eller neşelenip mutlu olurken
Ben boyun bükerim anneler günü

Kapıdan içeri girdiğim zaman
Duvarda resmini gördüğüm zaman
..

Devamını Oku