ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİRLERİ

ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİRLERİ

Recep Yağar

Toplandı bak öğretmenler,
Hayırlı bir haber bekler,
İnat etme hakkımı ver,
Hakkımızı alacağız.

Bize danışmadan sakın,
Alacağız o gün yakın,
..

Devamını Oku
Mikdat Bal

Hakkınızı vermemiz acaba mümkün müdür
Sizlere ömür boyu, köle olmamız gerek
Sizleri hatırlamak, sadece bir gün müdür
Ömrümüz size feda böyle kalmamız gerek

Bizleri aydınlatan, akıl veren sizsiniz
Temelden başlayarak şakul veren sizsiniz
..

Devamını Oku
İbrahim Kasımoğlu

Bir yirmidört kasım sabahı uyandım işte
Kıpır kıpırım neşem yerinde
Ben Öğretmenim
Bu günü doya doya yaşamalıyım gün benim
Anılarım tazelenmeli zihnimde
İlk dersimi yeniden yaşamalıyım
O an heyecandan kalbim çıkacak sanmıştım
..

Devamını Oku
Handan Koca

Merhaba beni tanıdınız mı? Tanımış olmanız gerek çünkü hemen hergün görüşüyoruz. Televizyonda, internette, gazetelerde okuduğun haberler benim. Ben manşetlerde ki Filistin in kanayan yüzüyüm. Baktığınızda içinizi acıtan, fazla da bakmadığınız yaralı, kan revan içinde olan Filistinli çocuk var ya; o benim işte. Şimdilerde Filistinli denince sanki kanserli bir hastaya bakıyor gibi baktığınızı biliyorum, acıyarak içiniz burkularak bakıyorsunuz bana. Haklısınız yaşamamız sadece şansa bağlı. Bir mikrop gibi sarıyor yurdumuzu savaş ve bizim hayatta kalmamız sadece İsrail in nereye bomba atacağına bağlı. Belki benim bulunduğum yere, belki benden bir mahalle uzağa. Belki ben öleceğim, belki de benim yakınlarım.

Hepiniz yataklarınızda rahat rahat uyurken biz burada ağır silahların altında topla tüfekle daha da önemlisi, kimsesizliğimizle savaşıyoruz. Kimimizin annesi öldü. Kimimizin ailesi tamamen yok oldu. Kimimizin yüzünde derin yaralar var. Kimimizse isyanlardayız ''neden hala birşey yapan yok'' diye kahırlardayız. Bizi seyreden herkese görsel şölenler hazırlıyoruz. Sizin Üzüldüğünüzü biliyorum, fakat bazıları için sadece gündem konusu olmaktan öteye geçemedik. Sevgili seyircilerimiz, bizde ne var bilmek ister misiniz? ateş var, acı var, kan var, yangın var ama asıl yangın bizim beynimizde büyüyor. Kalbimize kurşun tohumlarıyla kin ekiyorlar, nefret ekiyorlar, acı ekiyorlar yavaş yavaş büyüyor içimizdeki savaş. Asıl savaş benim içimde, çünkü ben büyürken intikam hırsıyla büyüyecek ve bana yaşatılan anları zihnimden hiçbir zaman silemeyeceğim. Hani sizler uyuduğunuzda kabus görürsünüzya biz burda hergün kabusa uyanıyoruz. Biz kabusları gündüzleri yaşıyoruz. Geceleri ise ölüm korkusu oluyor, belki uyanamayız sabaha diye yumuyoruz gözlerimizi.
Biz Filistinli çocuklar doğarken hayata bir sıfır yenik başlayanlardanız. Suçumuz mu? Filistinli olmak.Bizim aldığımız o sıfırdan başka sıfırlarımızda var bu hayatta. Sizinde bildiğiniz gibi en küçük rakam sıfırdır, en düşük nottur sıfır. Öğretmenler bile sıfırdan başka puan veremezler değil mi? Önceleri aldığım sıfırları toplamaya çalıştım fakat sonradan anladım ki sıfır sıfırla toplanmıyor, sonuç yine sıfır yani bir hiç.Ben aylardır sıfırdan sonrasını yaşıyorum. Sıfırdan sonra eksiler başlıyor. Bazen hep o sıfırlık zaman diliminde kalabilseydim diye geçiriyorum içimden. Çünkü skor hanemize yazılan eksileri kollarımızla, bacaklarımızla ödemek zorunda kalıyoruz. Bazen yüzümüzde derin yaralar oluşuyor, bazen kardeşimizle ödüyoruz eksilerimizi.
Bizim burda herkes bir yerlere koşuyor. Kafamı sağa çevirdiğimde bir anneyi enkazın altından çocuğunu ararken görüyorum. Başımı sola çeviriyorum hastanelere sedyelerle yaralı taşınıyor. Eğer sedyedeyseniz yaşama şansınız var demektir, çünkü ağır yaralıları nasıl olsa kurtaramayız diye kaderlerine terk ediyorlar. En çok çocuklar taşınıyor sedyelerde, kısacası Filistin in geleceği sedye içinde yatıyor.
Burası tıpkı bir atletizm yarışması gibi. Koşarsınız yaşamak için. Kimileri koşarken düşer, diz kapakları yaralanır. Yine de kan revan içinde koşarlar. Kimileri pes eder, yarış pistinde ezilir ve kaybolur. Bazıları da yılmadan koşar çünkü sonunda ezilmek yok olmak, bir hiç olmak vardır.Asıl hiçlikse direnmeden yenilmektir. En çokta bu zor gelir bir filistinliye karşı çıkamamak eli kolu bağlı olmak sizin gibi seyretmek. Bazılarımız İnsanların ona acıyarak bakmalarını istemedikleri için yavaşta olsa, yaraları da olsa koşarlar. Ben de o pistte yara bere içinde koşuyorum. Ayaklarımla kan izi bırakıyorum bastığım yerlere, hangi yolları geçtiğim belli oluyor. Çevremde bana acıyarak bakmak isteyen insanlara ben de başımı kaldırarak bakıyorum ki beni korkak sanmasınlar bana acımasınlar istiyorum. Koşmalıyım, hayatımda ki eksilerden kurtulup sıfırları temizlemeliyim. Eğer sıfırda kalırsam, bu insanlar bana acımadan beni iğrenç bir böcek gibi ezecek ve bundan oldukça zevk alacaklar.

..

Devamını Oku
Perihan Pehlivan

Erhan, hafif zihinsel özürlü. Dokuz on yaşlarında, ama cüsseli, daha fazla gösteriyor. Gülmeyi pek sever, tombik yanaklarını kızarta kızarta güler. Bahaneside hazır. O gün kime taktıysa,
—Öğretmenim, şu güldürüyor ya der.
Öğretmen; onu iyi tanıdığı için, hadi gel bakalım, şimdi seninle bir şeyler yapalım. İşte o zaman neşesi daha bir artar. Hemen gelir, öğretmenin yanağına bir öpücük kondurur.
 Öğretmenim, seni çok seviyorum!
Bu cümleyi, günde en az on kere söyler, içten samimi. Bu tür çocukların özelliğidir bu. Bir kere size bağlanmasınlar. Sizi, kimseyle paylaşamazlar.
Yine, bir öğretmenler günüydü, Erhan hediyesini getirdi, öğretmenin elini öptü. Ve paketini verdi. Sonra, bak öğretmenim dedi. Öğretmen paketi açtı, baktı sonrada;
 Erhan bu çoraplar ne?
..

Devamını Oku
Ünal Beşkese

Ne 'Anneler Günü', ne 'Babalar Günü'...
Şıpsevdi misin be güzelim,
Senin yüreğin, senenin her günü
Ana-baba günü....
..

Devamını Oku
Hakan Aslan

Dedi'ki bana bir sınıf kara tahta
Buram buram kokuyor toz tebeşirli hava
Binbir aydınlık gözler çok kafa

''Ben dershanenizde'yim siz neredesiniz? öğretmen'im'''

Anlatır'dı hergün yeni birşey öğretir'di
..

Devamını Oku
Recep Özcan Çalışkan

o kınalı eller
öpülesi yürekler
duygu yüklü sevdalı gönüller
ilim irfan ordusu öğretmenler
ne yapılsa hakkınızı ödeyemezler
harika insanlar övgüye değerler
cumhuriyet ve ilkelerini bizlere öğretirler
..

Devamını Oku
Özgür Karataş

Merhaba aşkım yine ben geldim merak etme bütün sıkıntılarımı omuzlarımdan attım da öyle geldim. sen de beni özledin mi bu gece bilmiyorum ama yıldızlar; gelmezsem bu gece düşlerine, aşkım çok kızar merak eder demişti de o yüzden geliyorum bugün bütün okullarda seni öğretti öğretmenler öğrencilerine ben biliyorum artık aşkım alfabem nedir dilim, lisanım nedir. aşkım hani geçen gece gelmiştim de şuram ağrıyor demiştim de bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı, sol yanım sol yanım çok acıyor aşkım hem de her gün acıyor. Dün sabah yıldızlar taç yapmıştı hayallerimde saçlarına elinden tutup gökyüzüne çıkarmak istedim üzerinde siyah bir elbise vardı yakanda örgüden bir şal, gece olunca yağdırdı yıldızlar tüm mutluluğu saçlarına, bende ağladım, ağladım işte utanmadan, yıldızlar ne oldu dedi düştüm kolum çok acıyor dedim. Yalan söyledim aşkım, kolum acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu. Bugün her zamankinden çok yanında olmak istedim. yıldızlar hayali yanında dedi ama varlığı gibi olmuyor dedim. Ellerimi tutmasını gözlerime bakmasını istedim, yıldızlar tutup getiremem ki dedi, bari kokusunu getirin dedim. ben kokusunu bilmem ki dedi, bende banane dedim ağladım, yıldızlar uzak dedi, sustum ama için için yine ağladım aşkım, ha birde sol yanım çok acıdı aşkım, herkesin sevdiği yanı başında benim ki çok uzakta, benim yıldızım sevgin ne kadar büyükse aşkına o kadar yakın olursun diyor, benim yıldızım sevmeyi bilmiyor mu aşkım? offff benim yıldızım her gün bana türlü türlü nasihatlarda bulunuyor üzülmesin diye söylemiyorum ama bütün sevgililer hep el ele geziyorlar biliyorum yıldızlar seni bana getirmez aşkım. Sabah oluyor ben gideyim artık aşkım güneş bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum. Kim yoruyor gün boyu seni izin verme aşkım ne olur yorma kendini fazla uyanınca aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum aşkım bak fotoğrafın yanı başımda hayaline bir kez daha sarılayım. biliyor musun aşkım sana yazığım şiirlerimi şu ajandalarda biriktirdim. Üzerine de fotoğrafını yapıştırıp başucuma koydum her sabah onu öpüp kokluyorum kimseye söyleme ama aşkım bazen de konuşuyorum onunla ne yapayım seni çok özlüyorum aşkım. Haaa! unutmadan yıldızlara yarın sana yeni bir şiir yazacağıma dair söz verdim. Ben bu gece yazmaya başlayacağım kalbimin yazmadığını anlarlarsa bana çok kızarlar ne yapayım ben kalbimden gelenleri hep sana yazdım. Banane kızarsa kızsınlar ben kalbimden gelenleri yalnızca sana yazacağıma söz vermiştim, hem ben neyi nasıl anlatacağımı bilmiyorum ki kalbim biliyor. Senin adın geçince şiirlerimde sol yanım acıyor aşkım hiç bir şey yiyemiyorum bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya aşkım ben fotoğraflarını öpeyim sende gel rüyama beni öp mutlaka gel aşkım sen rüyalarıma gelmeyince sol yanımın acısı ile uyanıyorum aşkım. Sol yanım çok acıyor aşkım. Sol yanım çok acıyor.
..

Devamını Oku
Hasan Öztürk 2

sevgili öğretmenler,
sevgili şairler,
sevgili arkadaşlar,
sevgili öğrenciler,
sevgili memurlar,
sevgili işçiler,
sevgili çöpçüler,
..

Devamını Oku
Remzi Ece

Hiç kimse itiraz etmeyecektir sanırım; bugünlerimizi yaşlılarımıza borçluyuz.
Politikacılarımız da bu fikirde olacaklar ki, birtakım öncelikleri var yaşlıların.
Toplu taşıma araçlarında ücretsiz seyahat da bunlardan biri.

Şimdi diyorum ki; çok sayıda lüks araç alsak, son derece konforlu donanımın yanında araç başına dört hizmetkar tahsis etsek, duraklara bağlı kalmaksızın evlerinden alarak yaşlılarımızı pastane postane gezdirse!

Çok fazla değil bu istediklerim; bugünkü konforlu yaşamımızı onlara borçlu değil miyiz?
..

Devamını Oku
İbrahim Kurt 3

Bağlarda bülbüller dalda yapraklar
Sevgililer günün sevgilin olsun
Duvaklı tenimi öpen topraklar
Sevgililer günü sevgilin olsun

Sararmış başaklar nemli bulutlar
Dalında ermemiş ham kalmış dutlar
..

Devamını Oku
Dr İbrahim Necati Günay

En güzel gün
Ne dünü ne bu günü
Ama içimdeki bir günü
Tüm insanlar seviyor bu günü
364 gündür unuttuysan beni
Bu günde unutmayın beni
Ne dünü ne bu günü
..

Devamını Oku
Orhan Seyfi Şirin

Gerçek öğretmenler ki;
Yükselmek için yıldızlara,
Omuzlarına bastığımız devler!

Okullar;
Arka kapıdan boşluğa,
Ön kapıdan hoşluğa,
..

Devamını Oku
Fatma Saylak

kızılsekide bir sabah vakti
her şey sessiz
gün desen her şeye rağmen ümitli
çünkü halen
kendine var güveni!

kızılsekide bir öğlen vakti
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

İlk haftamız bu bizim ilkokul günlerimiz,
Şiir okuyacağım bizi dinler misiniz?

Geçen sene bir idim, bu sene ikideyim,
Seneye üç olacak, dörtle bitireceğim…

Kitaplarım masamda, defterlerim çantamda,
..

Devamını Oku
Kasım Kaplan

İnsan beyni en üstün
Düşündükçe gelişir.
Onu keşfettiği gün
Bütün eller birleşir.

Kutsal yerdir okullar.
İlim irfan yatağı
..

Devamını Oku
Ölüler Konuşmaz

Bulut olmuş gözlerim ağlamakta,
Geleceğin günü beklemekten yoruldum,
Hasret kaldım gözlerinin rengine,
Geleceğin günü beklemekten yoruldum.

Yıkıldı şu koca dünya üstüme,
Kaç bayram, kaç asır geçti,
..

Devamını Oku
Meryem Kardas

Tarih bilincini oluşturmaya çalıştığımız gençlik acaba tarihi hakkında bir nebze bir şeyler biliyor mu?
Soru üstüne soru ve beyinden çıkmayan bin bir düşünce’’gençlik nereye gidiyor…’’
‘’Geçmişini bilmeyen geleceğini öğrenemez diyen öğretmenler, yetişin… Gençlik gidiyor elden. Tarihini okuyarak değil yaşayarak öğrendi bu millet. Yağan yağmur emsali damla damla yaşanıp yazılıyor tarih…
Ne yazık ki gençlik tarihi ne yaşamakta ne de merak etmekte onların gözünde sadece ezberlenmesi gereken bir ders; ama böyle olmamalı, can çekişmemeli bu vatan. Kitaplar insanların hayatta odak noktası onlar. Tarihimi yanlış yazmayın kitaplar. Kanadını, kolunu kırmayın bu milletin!
Bu mısralarda tükenen kalemler, tarih uğruna ölen canlar, yerle bir olan yuvalar yeniden canlanmalı gençliğin gözünde. Onlarda yeniden yeşermeli onlara:’’Keşke o zamanda yaşayabilseydim’’ dedirtmeli, meraklandırmalı onları nasıl doğduğunu nasıl yaratıldığını nereye gideceğini ne merak ediyorsa öyle merak etmeli araştırmalı soruşturmalı, incelemeli kendini kaybetmeli tarihinin içinde. Öyleki görecek aslında bu aslan gibi savaşıp şehit olan yiğitlerin gerçek hikâyesini o zaman öğrenecek. Mehmet’lerin Ahmet’lerin Emine, Hatice annelerin amaçlarını, uğurlarını gerçek vatan sevdalarını, işte o zaman yaşayacak tarihini,işte o zaman yapana sadık kalacak bu gençlik…
..

Devamını Oku