Hasretin koynunda yürümek isterdim umuda.
İstemek bir şeyi delicesine,
öfkeyle kabaran alevlerin tam ortasında.
Yaksın diye bedenimi
yaksın ki öyle bitsin bu vuslat.
Vuslat her dem kederli ve solgun.
Hep acı içinde bir kıvranış.
Ve uyanış günün solgun bahçelerinde.
Sararan çiçeklerin.
ağlayan göğün.
ve inadına çoraklaşan toprağımın bağrında.
bitmeyen fidanları.
kızgın cehenneminde kararan güneşi
yeryüzünü kısacası...
alsın diye ruhumu,
avuçlarımı kaldırıp maviye,
bitsin diye yalvaran dudaklarımı
ve damla damla bu kan dursun diye
duysun ve son versin diye tanrım.
bu acı haykırışlarıma.
öfkenin son bulduğu,
kan ve gözyaşıyla harmanlanan küçük bedenlerin ağlayan gözlerinde,
gölgesinde umudun,
büyüyen hasretiyle
hep kucaklaşmaya bir adım kalmış özgürlüğün koyunda
kin ve nefret kusarak yüzyıllar boyu acı çekmiş anaların bağrında.
bitmek bilmeyen özlemleri ile kök salmış toprağına,
büyüsün diye içindeki fidanlar
ve bahar gelsin diye coğrafyasına
yeşeren kalplerin
yüzlerdeki derin çizgilerin
ve acıların eseri olmuş kadınların
ve binbir emekle büyüyen oğullarının cansız bedenlerini taşırken bağıra bağıra
gökyüzüne dinsin diye bu feryat figan ve bitsin diye bu zulüm her söz bir kan damlacığı olup aksın arştan arza değin kussun bir dünya ve felaketiyle inlesin insanlık her sessiz kalan çığlıklarda...
Kayıt Tarihi : 3.6.2020 13:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!