Belki en susuz zamanlarında rastladım ona…Hani insanların yüzlerinde kederli bakışların dolaştığı, mutluluk izlerinin sokaklardan silindiği, en güzel anıların, en tatlı gülücüklerin unutulduğu zamanlarda…
Hiç bir evden alev yükselmiyordu…Ama her bir evin penceresinden keskin bir “is” kokusu geliyordu…Hiç kimse, kimseyi suçlamıyordu…Ama her insan “bir cezanın” mahkumu olmuş izlenimini veriyordu…Kadın kadınlığına, Erkek erkekliğine, çocuk çocukluğuna yasaklıydı sanki…
Trafik işlemiyordu, günün ışıkları şehre çoktan vurmuştu, rüzgar ağaçların dallarına, okşarcasına değip geçiyordu…Bomboştu sokaklar…Akşamcı kahvehaneleri erken kapatmıştı o akşam, sokak serserileri evlerine kapanmıştı, külhanbeyi afili endamlarından eser yoktu…Ya parkta yatan
bank müdavimleri? Onlara ne olmuştu? İşin doğrusu bu ya…Kimsenin bunu düşünecek hali yoktu…
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm