aşk' ı ben öldürmedim...
ben atmadım alıcı kuşlara yem diye,
çığlık çığlığaydı martılar,
meğer,
bana yakmışlar ağıtlarını,
bilemedim...
sabaha yakın saatler,
denizin üstünde ay ışığından bir cadde,
gizli bir davet var sanki suların sesinde...
çekiyor kendine ay,
ürpertiyor serin esen rüzgar,
iki sevdalı yürek,
sen ağaçların aptalı,
ben insanların...
seni kandırır havalar,
beni sevdalar.
bir ılıman hava esmeye görsün,
A celen neydi,canım, bir tanem,
Y aşanacak onca gün, güzellik varken,
S essizce kapadın gözlerini,
U çup gittin ellerimizden.
N asıl bir acıdır ki bu, bize bıraktığın,
U marsısız, çaresizisiz,kırıldı kolumuz, kanadımız,
gidiyorum İstanbul 'dan,
gözümde yaşlar,
içim,
yana yana...
gidiyorum İstanbul 'dan
sisten bir şala bürünmüş,
İstanbul...
boğaz terkedilmiş gibi,
boynu bükük,
mahmur...
martılar eşlik ediyor vapurlara,
müzisyeniyim sanırdım,
kendimi yaşamın…
birde baktım,
yalnızca siyah tuşlara basmışım piyanoda,
geldin,
paylaştın taburemi,
bir gönül türküsüdür sevmek,
her dilde aynı söylenir.
değişmez,ne makam,
ne de nota,
birikir içimizde hece hece,
gözlerimizde dillenir...
suskundu gece
tek kürek,
ve
tek yürek,
sandalda iki kişi,
söylendi tüm sözcükler hiç konuşmadan,
Bu kadarına dayanmaz hiç bir yürek
Bir yılda tam altı canını kaybetmek
Ecel başımda dolanma, hiç kolay değil
On günde iki canı toprağa vermek
Aysun'umu aldın ilk önce doymadın,
Antolojide ilk yorumum bu ve soyad daşıma özel oldu...
Soyad daşım şiirlerinizi okuyorum kurduğunuz cümleler yazın ortasında yağan yağmurlar kadar serinletici.....
Yüreğinize sağlık....