Ah gönül
Zamansız açan bir çiçeksin belki
Yaşadığın hep sonbahar halbuki
Yok insanlar bu kadar kalpsiz olamaz
Ben, koca bir kalple doğan defolu bir bebektim
Sen kalbimin çernobiliydin
Şimdi zihnimdeki hatıraların bile
Çernobilin çocukları
Sorup duruyorlar
Neden suratım hep asık diye
Taşıyor yüzüme, kaynayıp duran içimdeki deniz
Set olamıyor yarım tebessümlerim
Gözlerinde çaresiz kaybedişler okunuyor
Yarın onlarda öğrenecek yalan söylemeyi
Sönüyor gözlerinin içindeki ışık
Sönüyor birer birer
Küçükken gökyüzünden topladığın yıldızlar
Zaman doğduğunda tek bir kez gördüğün
Bir ömür peşinden koştuğun o ilk hüzme
Ve koşarken ruhunun bacaklarında hissettiğin
O laktik asit yorgunluğu
Zamanı geriye doğru akan bir çiçek kalbim
Kapanıyor gitttikçe yaprakarı
Silinip gitti sandığım
“Sen Devri” şarkılarını buldum bugün
Birkaçını dinleyecek kadar elverdi yüreğim
Artık yalnız kan pompalayan yüreğim
Her bir ses Sen
Uğramayı unuttuğun bu liman
Batık gemiler mezarlığı şimdi
Enkazlarda senden hatıralar topluyorum
Yalınayak gezdiğin uzun kumsallarda
Denize ulaşamıyor artık karetta karettalar
Son kez gördüm bugün belki de seni
Hissettim kalbime dokunduğun ilk anı
Uzaklaşırken kulağıma son kez gelen sesin
Zümrüdü Anka’nın kalbimden uçup giderken ki
Kanat çırpışlarını fısıldadı
Yollar erişti işte bir deniz fenerine
Oturdum yanına
Seni düşlüyorum Zümrüdü Anka
Ben artık senin uçmadığın gökleri izliyorum
Seni gördüğüm son anı hatırlıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!