Özgürlük...
Kuşların kanatlarına taktığım mavi boncuğum.
Özgürlük...
Kuşların o nağme nağme haykırışları,
Bir ağacın dalında semah ettiğim ,
Özgürlük...
Sen bana sürgün ben sana sürgün bu şehirde
Bir tek kalplerimiz siginagimiz,
Bir tek kalplerimiz ilk ve son limanimiz.
Evrende yok olan yildizlar kadar uzak dost bildiklerimiz
Bir tek sen bana dost bir tek benim sana dostum sevgilim
Yazmak eylemi demişler ''Edgü'' yazmış.
Yazıyor olmak mı bir şeymiş,
Yazmış olmak mı?
Oysa çok da düşündüm yazmayı
Ay dinleyip çok yazmayı.
Şimdi
Eskı usuldenım ben ,
Yazanım , çızenım ellerım.
Kagıt kokusu bır de murekkep
Varsa bır de çay,
Yanında kemanı aglatan adam,
Yazmalı ınsan yazarım da
Bu ses de nedir ?
Bu seste nedir olağan ?
Kalbime üşüşen sinekler ;
Icimi gıcıklayan...
Maziden atiye bir geçiş gibi düşen
Yok oluşun izdüşümü kaldırıma vuran tıp tıp.
Şimdi ben o eski semtte doğmak isterdim,
Meşk edip boğaza öyle varmak isterdim.
Şimdi ben o eski insanları tanımak isterdim,
Kur'an kokusuyla dolu odalardan odalardan geçmek isterdim.
Şimdi ben pü'rmelal halimi ahşap tavandan damlayan su sesine bırakmak isterdim,
Semâ'dan okyanusa bir kitap yeryuzu
Ya ucmağa ya tamuya varir egrisi düzü.
Ilim ilim okusanda topragini tasini
Varip kilarlar bir gun namazini.
Su feza-yi alem ne der dinle bak
Saltanatlar zamanla olmus hep harap
Ben kefen görmekten korkardım.
Gazze'deki şehitlerin kanlı kesenlerin şahit olmadan önce.
Bir beyaz bir kırmızı bir yeşildir yanyana
Şimdi sadece yeşili kaldı bayrakta.
Elde olan bir beyaz bir kırmızı o da kanla.
Kalbim konusuyor
Dillerim susmus
Gözlerim semada dualar ediyorum.
Bir ben degilim kirilmis
Biliyorum
Bir ben degilim tövbekar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!