Niye her zaman, her şeye,
Gülüyon diye sormayin bana,
Artık üzülmek ağlamak kesmiyor,
Gözyaşlarım yetmiyor bana...
Yüzümde asılı duran bu maske,
Bir yalan perdesi, sahte bir bahar.
Gözlerim yorgun, ruhumda bir iskelet,
Gülüşlerim, içimdeki yası saklar.
Dudağımda donmuş o acı tebessüm,
Yüreğimin çığlığını örtüyor her an.
Ne fayda ki, döktüğüm onca gözyaşı,
Boğmaya yetmedi bu derin volkanı.
Taş kesildi artık damarlarımdaki yaş,
İçimde birikti, sığmadı yeryüzüne.
Bu yüzden kahkahalarım çınlıyor hoyratça,
Yoksa nasıl katlanırım bu kader güzüne?
Saklıyorum kendimi o aydınlık seste,
Zira üzerime ağlamak kesmiyor, yetmiyor.
Acının dili değişti, çehresi farklı şimdi,
Sadece gülmek, beni hayatta tutuyor.
Görmesin kimse diye bu kanayan yeri,
Tiyatro bitmiyor, hep aynı sahne.
Her kahkaha, saklanan bir feryat sesi,
Zamanı gelince yıkılacak bu hane.
Sormayın, neşem nereden geliyor diye,
Zira neşem değil, bu sadece bir kamuflaj.
İçimde birikmiş koca bir dağ var,
Artık fırtına koparmak gerek, sel değil, sadece aş!
Sessiz çığlığım artık bu kahkahalarım,
Anlayan anlar o sahte neşeyi.
Ne bir dize, ne bir damla yaş kalmasın,
Çünkü üzerime ağlamak kesmiyor, yetmiyor bana
Kayıt Tarihi : 1.11.2025 16:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!