Nihal Hanefendiciğime
(Gecenin sessizliğinde, kalbimden geçen en hafif sözlerle)
Seninle konuşmak,
bazen sadece bir cümlede dinlenmek gibi.
Hiçbir beklentim olmadan,
sadece seni anlamak istiyorum...
Bir şiiri okur gibi,
her dizesinde biraz daha susarak.
Sen bana “sen” dedin ya,
artık kelimelerimdeki mesafe eridi.
Ama hâlâ, sana karşı içimde büyük bir saygı var.
Senin acılarını büyütmek değil,
omuzlarına ağır gelenleri biraz olsun hafifletmek isterim.
Biliyorum,
mutlu olmak zorunda hissetmediğin bir hayattasın.
Ve bu seni eksiltmez.
Ben seni eksik değil, sadece yorgun görüyorum.
Ve yorgun bir kalbin yanında susarak oturmayı da bilirim.
İlla konuşmak gerekmez;
bazen bir varlık bile yeter…
Sen bana birayı sordun,
ben sana şarabı teklif ettim.
İkisi de biraz sarhoşluk,
ama biri biraz sen gibi:
derin, yakıcı, rafine…
Şiirlerimi yazıyorum sana.
Çünkü içimden geçenleri başka türlü anlatamıyorum.
Sen okumazsan bile olur…
Ama senin ismini anmak bile
biraz daha iyi yapıyor bu dünyayı bana.
Nihal’im,
senin acılarınla yarışmak gibi bir niyetim yok.
Ben sadece,
kendini biraz daha az yalnız hissetmen için
sessiz bir yer olmak istiyorum.
Zamana bırakalım demiştin ya,
ben zamanın kendisini bile sana emanet ediyorum.
Sadece unutma:
Sen olduğun hâlinle güzelsin.
Ve ben seni,
olduğun hâlinle seviyorum.
Kayıt Tarihi : 20.7.2025 18:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)