Üzülmeyeceksin öyle her şeye
Tazeleyeceksin düşlerini yeniden
Kızmayacaksın, küsmeyeceksin kendine
Bir ışık yerleşecek göz bebeklerine
Umut olacaksın sevenlerine
Adım adım sessizlik aralanan her kapıda
İnliyor duvarlar tozlu kırık aynada
Yelkovan durdu, akrep titrek uykuda
Kırık dökük kadehler sustu masada
Düşlerimi dinliyorum, dumanlar altında...
Zamanla ne güzellikler silinir gider
Şan, şöhret, para pul hepsi misafir
Gönül bir nefeslik, ölüme yenik
Demedim mi sana ben, bitecek her devir?
Hangi insanoğlu baki kalır dünyada?
Bahçe içinde iki katlı ahşap ev
Tahta kapısı nelere tanık
Avlusunda düğünler
Avlusunda yıkandı ölüler
Şurası, erik ağacından düştüğüm yer
Şu bacadan, ölüm kokusu tüter
Ertelenmiş bir aşktı bizimkisi
Yasak yasak üstüne
Tuzak tuzak üstüne
Çaresi yoksa,
Ayrılıksa gereği
Başım gözüm üstüne...
Belirsizliğini koruyor sebepsiz terk edişin
'Gitme' diyorum. Gidiyorsun, duymuyorsun beni
Yankılanıyor feryadım, canım yanıyor
Sen olmazsan yüreği hasret yakıyor
Denizden çıkan balık karada nefes alır mı?
Kırılacak aynalar
Dürülecek sayfalar
İmtihan bitti işte!
Koridoru geçince
Gelecek önüne sonuçlar
Bugün anlamsızım, bugün bomboşum
Bugün suskunum...
Ne mutluyum, ne mutsuz...
Ölüler tekrar dirilmezmiş öğrendim.
Yitirdiğim duygular şimdi neredeler?
Bir zamanlar sevgi vardı, bir de sevilen
Yıkılır mı sandın beni?
Acılar yıldırmaz beni
Kim sararsa sarsın seni
Gidene dur denilir mi?
Yalanların boyun aştı
Gökyüzünde yüzen bulutları farkettim
Seninle olduğum o gün.
Bir anlam yükledim her birine,
Her birini bir şeylere benzettim.
Arabanın camından içeri dolan rüzgar,
merhaba şiirleriniz çok güzel
size bir sorum olacak bestelenen şiiriniz varmı hiç