Tüm bu yaşananları unutalım desem, tüm bu yaşananları unutalım dediğimi de unutmalıyız. Çaresi yok yaşadıklarımızın. Çaresi yok. Yaşadık. Yaşlandık. Yanlış mıydık? Yanlış neydi?
Şimdi sen kilometrelerce uzakta, göz yaşlarından oluşmuş çamurlu su birikintilerinde arıyorsun yansımamı. Yansıyan yalnızca yüreğimin yangınından arta kalan kül. Ve sen narin ellerinle topluyorsun kül olmuş etimin rengini. Yangın neydi?
Parmak izlerine beyaz boyaları işle. Bir ceset torbasına çırılçıplak bedenimi çiz parmaklarınla. Yok oluşumu var eden ellerinle usulca yarat cesetimi. Faili meçhul olmayan bu cinayetin altına bas dudak izlerini kanınla. Yaşam mı? Yaşamak neydi?
Çocuksu kokunu tasdik eden çocuksuluğun alıp götürür ruhumu, adını ölmüş bir aşıktan almış parka. Orada mutlu bir yarın vardır dediğinde inanırım sesinin sadeliğine. Orada mutlu bir yarin olur yarınlarda dediğinde inanırım sana ağzın hiç oynamasa da. Yarın neydi?
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta