Bir kasket bir gözlük bir de tesbihin
Baharındı senin, yazındı Babam
Köstekli saatin, bir de yeleğin
Halay başındayken pozundu Babam
Senelerce hafta gün ay demeden
Danişmendli, Selçuklu, ilk Osmanlı’dan beri
Cumhuriyet soluklu; Türk oğlu Türk’ün yeri
Tarihi şanla dolu, ecdadımız seçeli
Güç vermiş İpek Yolu, çağı güzel Gökçeli
‘Necmettin’ misali pak, cengâver gibi ‘Yiğit’
Yamaçlar şenlenir bahar aşkına
Yeşillenir elbet günü gelince
Kanatlanır tırtıl döner şaşkına
Keyiflenir elbet günü gelince
Dağlardan denize bahar aşkına
Ey yüreği gözlerinin, ışığında atan çocuk
Doruklar gibi savruk, dalga dalga saçları
Bir başka açar şimdi, Amasra yamaçları
Bir bilsen nasıl terli, dalda gül boncuk boncuk
Çiçekler hüzün yüklü, ağlamaklı tomurcuk
Ya yeşile hasret ya gökten yoksun
İs tutmuş gözlerin ardı bellidir
Gönül seferinde ya var ya yoksun
Şu gezen bedenin derdi bellidir
Şiirler söylensin ezgiler çalsın
Dostlar biraz daha başımda kalsın
Madem şu kâinata, hâsıl olan damlayız
Ol zerre bu damlaya! Ahirine yol gerek
Cümle beşer hepimiz, bir atadan olmayız
Hamuruna has maya, zahirine dil gerek
Teni insan eyleyen; geçmişidir, özüdür
Kuvâyı Milliye ruhundan gelen
Direniş hâlidir başkent Ankara
Burçlarında al bayraklar yükselen
Meclis mahalidir başkent Ankara
İlanından önce cumhuriyetin
Kurtuluş destanı bu; yiğitlerin türküsü
Al bayrağın onuru, şehitlerin öyküsü
Kahramanlar otağı, Kilikya’dan bu yana
Direnişin toprağı, bağrı sıcak Adana
Dağılmış dağa taşa, düşman yağmalar yurdu
Lanet olsun soyunuza
İnme insin boyunuza
Bunamıştan toyunuza
İnim inim inileyin
Hatırı bilmesin torun
Madem hesap soracaksan
Hırsız belli çalan belli
Buna kafa yoracaksan
Arsız belli yalan belli
Gel gardaş bu yana hele
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!