.
Ben kendimleyim.
Kalabalık diyarların balkanlarında en çok.
Kimsesizliğine sığınan bir ev gibiyim.
Duvarlarında anıları yudumlayan.
Hep geçmiş zamanlıyım,
.
Kalbim
Merdiven altı hayatları barındırmış
Düz yokuşlarda
Yuvarlanıyor keşkelerim
Olur olmaz zamanda
Bulutların maviden bi haber
Gözlerin derin kuyuların kuytusunda
Hikâyeler yazıyor
Gözleri derin hikâyeler...
Bir gece kapısına dayanıyor hıçkırıklar,
Baharsız bir gece,
Satırlar diziyorum raflarına
En devrik cümlelerimi yontuyorum
Yerini kafiyeli dizelere bırakıyor kelimelerim
Senin fikirlerine sarılıyorum
Kucaklıyorum hür iradeni
Eylemlerini heybemde gururla taşıyorum
Aslında gündüz üzülemiyor pek insan
Geceleri ciğerini yakmak zaten doyumsuz
Lakin öyle bir vakit, fecir vakti
Uzuvlarını yitirirsin bi mana
Aklının köşesi, aşikar sığıntılar zindanı
Aklın,
Bir gece yarısı evsiz kaldım
Kimseye sığamadım
Yerleşemedim bir kalbe
Çatı olmadı kiremitler
Tuğlalar bina örmedi
Uzuvlarımın parçalanmış köşeleri
.
Gönül, sana merhem yok
Sen pasaklı akşamları sinende taşıdın
Umutsuz yarınları ellerinle harmanladın
Kaçak mektuplar yazdın yüz bin yılı aşkın duvarlara
Duvarlar maslahatsızdı
.
Günün en güzel saati
Günün en güzel mevsimi
Hatta
Günün en güzel yılı
Bazı günler koskoca yüreklere yaren
bir beton budanmasıyla
doğan güneşi gizliyor,
göz bebeklerinde ihtirasların.
sorgu sual,
seviyesiz bir üslubun girdabında savruluyor.
gök gürlüyor,
Sözleri zehirli bir ok
Kaldırımları çiçeksiz
Kalbi darağacında bir post
Nerede bahar kokan kır sabahlarım,
Mavilerini kuşanmış gökkubbe nerede?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!