Neredesiniz Şiiri - Muhammet Bora Candan

Muhammet Bora Candan
61

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Neredesiniz

Neredesin aşk?
Saçlarım dağınık, sakallarım birbirine karışmış.
Bu yüzden mi kimse hâlimi bile sormamış.
Neredesin onun için kalbime diktiğim hayaller?
Hiç hâlimi sormaz oldunuz,
Acaba hoşunuza mı gitmedi dikildiğiniz yer?
Bir anda sevdik,
Bir anda ayrıldık ve bir anda yaralandık.
Fakat yaralarımızı bir anda saramadık.
Şimdi asıl manada olgunlaştık.
Beklemediğimiz bir şey değildi önümüze gelenler.
İftar olmadan çok önce kurulmuştu yemek sofrası önümüze.
Ama hiç aynı şeyler değildi
Yemeği beklemek ile yemek yeme.
Suçlu görüldüm suçlu görmedim.
Bazı davranışlara anlam ararken davranışlarıma yenildim.
Davranışlar benden hesap sordu,
Ben davranışlardan hesap sordum.
Boşluk, bilinmezlik, yokluk yolum oldu
Ve ben yoruldum.

Yalanın en büyüğünü yaptım sahte gülümsemelerle.
Biri herkese bolca verdiği gülücükleri,
Benden esirgedi diye.
Aklın ördüğü kıyafeti “soğukluk’’ adı altında üzerine aldı.
Benim ise ağzım susmadı ki gönlümü dinleyebileyim.
Neredesin elime batan gül dikenleri,
Çocukken benim olan ufak bir bisiklet,
Çamurlara bulanmış topum?
Neredesin geçmişimde kalan ayarı kaçmış saatim,
Bir tarafı güneşten solgunlaşmış polar hırkam?
Neredesin ey çocukluğum?
Düşünceler bedenin,
Beden ise düşüncelerin kölesi olmuş meğer.
Hangi göz, gözleri kör olan bir insana aşk besler?
Hamdım, piştim, bir güzelin sözlerine kandım.
Haykırsam kendi kulaklarıma zarardı.
Sesim onun algılayamayacağı desilbeldeydi.
Desibelin şiddeti aşktı.
Ağlasam kendi gözlerim değirmen yorgunu olacaktı.
Gözyaşlarım toprak kokusunu meydana getirecekti.
Ve o, toprak kokusunu hiç sevmezdi.
Ölümü isteyip toprağı sevmemek,
Gelin olmayı isteyip gideceğin evi beğenmemek,
Beni isteyip benle bir hayatı istememek,
İstemeyi isteyip hayal kuramamak
Ve suçu kendine ya da bir başkasına yüklemeyip
Yeni hayallerine işkence etmek,
Onların canını yakmak…
Aslında görebilse gökyüzünde bir bulutta saklı,
Hayatın tüm bir anlam ve anlamsızlığı…
Toprağı delip çıkmaya çalışan bir fidanda saklı,
Kaybetmenin veya kazanmanın tüm manaları…
Ateşi güneş sanıp ona uçan pervanelerde saklı,
Aldanılmışlık…
Yaşamayı gözünde devleştirmiş ve bir o kadar küçülmüş.
Kendi gözünde kendini küçültmüş bir kız olarak kalan,
Ama dondurma yerine güven,
Oyuncak yerine sadakat isteyen.
Bir kızda saklıymış, dün ile yarın
Çocukluk ise hayatımıza gelen gidenlerden biriymiş.

Neredesin güven duygum?
Hayatı akışına bıraktıkça güvendiğim yerlere sel bastı.
Neredesin umudum?
Sen sahte doktorum değil miydin?
Ya beni sakat bırakacaktın ya da iyileştirecektin.
Neredesin unutkanlığım?
Sigarayı bırakmakla bırakmak istemek farklı şeyler…
Bırakmak istemeden nasıl bırakılır?
Ben bırakmak istemedim,
Ben unutmak istemedim…
Ben ne yaptıysam kendime yaptım.
Ben unutmak için değil, unutmamak için çabaladım.
Gökyüzünde bir yıldızda ya da
Bir esip bir duran rüzgârın getirmiş olduğu
Sararmış bir yaprağın yüzüme indirdiği tokatta.
Ya da ne bileyim,
Sabah kahvaltılarında ağzıma atmak için aldığım bir zeytinin
Çataldan ağzıma ulaşana kadar geçen o kısa sürede,
O kısacık sürede bile onu düşünmemde,
Geçirdiğim ölümcül kaza sonrasında,
Nefesimin bana ihaneti sonrası
Bir onu bir de nefesimi geri isteyişimde,
Onunla alabileceğim bir nefes daha derken
Her şeyde, baktığım her yerde o oluşunda;
Ama hiç kimse de o olamayışında
Beni ben acı odasına hapsettim,
Yastığım ağlama duvarı oldu.
Oysa benim gibi baksaydı görebilirdi;
Yıldızların yanındaki aşkı,
Sabah kahvaltılarını ve birini düşünmeyi,
Kısacık zaman dilimlerinde bir ömrü görmeyi…
O zaman belki gerçekten gerçek bir aşkla sevebilirdi beni.

Muhammet Bora Candan
Kayıt Tarihi : 29.3.2020 20:04:00