Bazen kabuk altındaki yara yeniler kendini. Çatlar ten, kurur ter... Bir tüyün parmak uçlarında akıp gider kan gibi zaman. Yetişmek ölüme... Geç kalışım kendime...
Düşlerinin başıboşluğunda bir uçurumdan en uzağa atmak kendini. Defalarca hariçten saymak en yakınındaki yıldızı. Saç tellerin bağlar hayata...
Ateşin içinde üşümektir en büyük çaresizlik. Ve gölgelerin boşluğu doldurur gözlerini. Düğümlenir boğazına yalnızlık... En güzel çözüm eşikte güler yüzlü bir çocuk bırakmaktır bilmediğin sokaklara. Dönüp baktığında dağlar yeşilini kaybetmiş, mavide martı çığlığı ağıt yakmıştır. Şimdi çocuk! ... Göbek bağını kesip, bir ipten atlamak sana düşer. Elini çabuk tut! ... Anan oyundan seni çağırıyor. Unutma! ...Bu oynadığın son saklambaç...
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Devamını Oku
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de