(gördüğünü, bildiğini, hissettiğini anlatmak kadar,
yaşadığını yazmak ya da yazamamak…)
.....
/öyle duygular vardır ki canımın içi,
şiirlerin bile erişemeyeceği kadar yüksek
Kalemim kılınç, sözüm kurşundu
Kestim olmadı, vurdum olmadı.
Kaderim çileydi cahiller beni buldu
Çektim olmadı, yandım olmadı.
Yollar çağırdı, dağlar set oldu
Devamını Oku
Kestim olmadı, vurdum olmadı.
Kaderim çileydi cahiller beni buldu
Çektim olmadı, yandım olmadı.
Yollar çağırdı, dağlar set oldu
Cevat Bey,harika bir eser ve yorum,çok beğendim.Sizi yürekten kutluyor ,nicelerine diyorum.Benden tam 10 Ant.
Epeydir kitaplığımda okunmayı bekleyen bir kitap aslında NEHİRLER KURUYUNCA;
Şiirin başlığı hemen bu kitabı getirdi aklıma, bir de yıllar önce okuduğum ve yazarı Şevket Süreyya AYDEMİR olan TOPRAK UYANIRSA, (çok şükür şimdilerde teknoloji çağına gereksizce uyup yozlaştıkça-yozlaşıyor, okumaktan da kurtuluyoruz ya neyse...) Kısaca özetlersek...
Aydemir bu romanını daha çok hatırat türünde oluşturmuştur. Ekmeksizköy öğretmeninin hatıraları olarak tanımlanan hatıralarda, emekli olduktan sonra Ekmeksizköy'e yerleşen bir öğretmenle köylüler arasında yaşanan olaylar anlatılır. Roman, çağının sorunlarına köylü aydın ilişkisinde bakan bir atmosfer kurmuştur. Romanda daha sonra Köy Enstitüsü mezunu yazarların romanlarında karşılaşılacak olan, köy içindeki sınıfsal çatışmalar, köylü şehirli ayrımı, köyün aydınlatılması gibi Türkçe edebiyata oldukça fazla malzeme sağlayan bir konu işlenmiştir.
Kaynakça; http://tr.wikipedia.org/wiki/Toprak_Uyan%C4%B1rsa
Madem şiirin başlığı NEHİR BOYLARINDA; o zaman biz de nehirlerden gidelim...
Kitap Adı:
NEHİRLER KURUYUNCA
Orjinal Adı: When the Rivers Run Dry
Yazarı: FRED PEARCE
“Pearce’nin kitabı tek kelimeyle KORKUTUCU. Yazar, Hintli çiftçilerin her gün kuyulardan zehirli su çekmelerini, Arizonalıların bilinçsizce çölde çeşmelerden su akıtmalarını ya da Aral Gölü’nün pek yakında çorak topraklara dönüşeceği gerçeğini bir tokat gibi yüzümüze vuruyor.”
John McGrath, Grist
Nehirler Kuruyunca... bir araştırma kitabı olduğu kadar, bir keşif kitabıdır da.
Çevresel konuların deneyimli gazetecisi Fred Pearce, yaptığı bu çalışmayla dünyanın çok yakında ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalacağını tüm trajik, ironik ve dramatik yönleriyle anlatmaya çalışıyor.
Otuz ülkeden fazla yerde araştırmalar yapan yazar, su kaynaklarının en can alıcı noktalarını incelemiş, hepimizi fazlasıyla ilgilendiren ve gün geçtikçe büyümekte olan bu tehlikeyi tüm çıplaklığıyla anlatmıştır.
Unutmayın, artık kendi suyumuzu değil, çocuklarımıza ait suyu tüketiyoruz. Kalbi ve vicdanı olan herkese duyurulur!
Hal böyle olunca, ne doğadaki, ne de yüreklerdeki nehirlerin kurumamasını dileyerek gönülden kutluyorum sizi sayın ÇEŞTEPE...
Nice paylaşımlar umut ve dileğiyle...
Herkes aşk nehri kendi denizine dökülsün ister; Oysa aşk nehri denizi tutuşturur; önce aşktan yanmaya hazır etmeli denizi. En usta kaptanlar şairlerdir; onlar şiir bezeli kâğıttankayık yüzdürürler ateşten nehirlerde.
oysa bugün şiir yazacaktık birbirimize
ama bilemedik, nerden başlayacağımızı.
binlerce şiir akıp geçerken, nehir gibi içimizden
bizim hecelerimiz suya, suskun yapraklar gibi döküldü dilimizden/
Binlerce şiir akıp geçerken nehir gibi içimizden...çok latif bir anlatım Tebrikler Cevat bey
' nehir boylarında ' şiirini Şairimiz öylesine duyarlı duygularla öylesine ustaca yazmış ki ben, ekleyeceğim fazla bir şey bulamadım! şiirin bütünlüğü ve varlığı çok çok hoş. Zevkle okudum. tam puan +ant. kutluyorum. selam olsun.
45274815 - Aktif 21.07.2014 23:00:00 Cevap Yaz | Aktif Yap | Pasif Yap | Bu Görüşü Sil
Şiir: 2024360 - Nehir boylarında
Yazan: savanlarda
Bisikletinin ön selesinde pide siparişlerini yetiştirmeye çalışan çocuk;
abi size seslenip duruyorum diyor kaç akşamdır ama sesimi duyuramıyorum
ya da siz çok dalgınsınız yürürken başınız hep eğik öylece yürüyorsunuz deyince ciddi anlamda kendimi bu çocuğa karşı suçlu duyumsadım. Öte yandan
uzun saçlı kulağında küpesi olan şirin mi şirin bir delikanlı da; abim hem yumurtacı hem de Dostoyevski okuyor deyince de aynı duygulara kapılmıştım. Şiir okurken de aynı duyguları yaşarım, şiir de beni kırdığım
aşklar ve kadınlar yüzünden, bana sitem eder sanki dile gelir, der ki beni her şeyden önce sevmelisin, hak etmelisin okurken kafa patlatmalısın
onca örselediğin kadınları aşkları onarmalısın ama öncelikle kendi yüreğine sıcak yaklaşmalısın vs. Neden çok okurum? Bu sorumun yanıtını yıllardır bulamadım. Galiba seviyorum. Okumak kadınlardan önce aşkım oldu belki de ondandır. Belki de en kolay yolum oldu yanmış otların ortasından ve yıldırım düşmüş selvi ağacının kırılmış gövdesinin sağa sola dağılmış dallarının arasından geçerken. Şiir balığını okuyunca nehir suyunun kokusunu içime çektiğimden bu yana yıllar akıp gitmiş. Ama ilginçtir işte.
O suyun kokusu o kıyılar tüm samimiyetleriyle yalansız karşılıksız tüm içtenlikleriyle içinize doluverir. Şiire gereksinimimiz kesinlikle bu nedenledir. Savaş gemilerinin namlusundan gelinlik kızlar gibi neşeli çıkar füzeler. Kendi topraklarımız içinde gençlerinin çocuklarının üstüne
panzer yollar gaz sallar emir altındakiler. Çocuklar ve gençler ölmesin derim. Ama öldürürler. Başvekil sallar konuşmasında. Suçun büyüğü küçüğü yoktur aslında. Ha İsrail' in suçları ha Türkiye Cumhuriyeti' nin suçları!
Pide siparişi götüren ve bana seslenen çocuğu seviyorum. Ama nasıl anlatırım başım önde yürüyorsam ve içimde tüm şiirler ayaklanıyorsa...Kutlarım şair. Yaşadıklarımıza ve tanık olduklarımıza inat , inatla aşk inatla aşk var diyorsunuz. Katiller umarım bir gün şiir okumayı severler...
aşk/burası bir nehir boyudur,
bilmediğimiz yaşamlara giden bütün yolların kavşak noktası
burası açılmamış yüreklerdeki odalarımızın, kilidi kırık kapısı.
şu karşındaki oda benimdir mesela, onun karşısındaki senin
aradan bir nehir akar damar-damar, akar masmavi, dolu dizgin.
aktığı deniz benim denizim,
rengi senin rengin… BİR KEZ DAHA YÜREKTEN KUTLUYORUM...SAYGILARIMLA
İçimizdeki nehirlerin diplerinde saklanan aşkın sesini daima duymak dileğimle.. Yeniden şiirde olmanın keyfi başka..Bir kez daha kutlarım saygı ve sevgi ile..
bilmediğimiz yaşamlara giden bütün yolların kavşak noktası
burası açılmamış yüreklerdeki odalarımızın, kilidi kırık kapısı.
şu karşındaki oda benimdir mesela, onun karşısındaki senin
aradan bir nehir akar damar-damar, akar masmavi, dolu dizgin.
aktığı deniz benim denizim,
rengi senin rengin…
GÜZELDİ...KUTLUYORUM SAYGI VE SEVGİLERİMLE...
mükemmel bir şiir...tebrik ederim, Satın Cevat Çeştepe...ilhamınız bol olsun...en kalbi selam ve saygılarla
Bu şiir ile ilgili 60 tane yorum bulunmakta