Kültür Sanat Edebiyat Şiir

kadın ve erkeğin aşk anlayışı sizce ne demek, kadın ve erkeğin aşk anlayışı size neyi çağrıştırıyor?

kadın ve erkeğin aşk anlayışı terimi Münzevi Zeyrek tarafından tarihinde eklendi

  • Münzevi Zeyrek
    Münzevi Zeyrek

    Aşk dediğimiz o karmaşık duygu, kadın ve erkek için bazen adeta iki farklı evrenden gelmiş gibi anlaşılır. Kadınlar aşka “Netflix ve çikolata gecesi” gibi yaklaşıyor; duyguların derinliklerine dalmak, hissettiklerini anlatmak, mesajların anlamını çözüp “beni ne kadar düşündüğünü” saymak onların hobisi. Erkekler ise aşkı çoğunlukla “uzaktan kumanda ve pizza siparişi” gibi görüyor: Sessiz, pratik ve doğrudan işe yarayan bir şey.

    Kadınların aşk dilinde, “Sen nasılsın?” sorusu aslında “Beni düşünüyor musun?” anlamına gelir; ama erkeklerin cevabı çoğunlukla “İyiyim” olur. Burada iletişim krizi başlar. Kadın “Bu kadar kısa cevap olur mu?” diye içlenirken, erkek “Ne bekliyorsun, bu kadar mı detaylı olsun?” diye düşünüyor. İşte o an, aşkın renkli oyunları başlar.

    Kadın, sevgisini dokunuşlarla, sohbetle, küçük sürprizlerle gösterirken; erkek bazen aşkını “Bira aldım” veya “Kumandayı sana verdim” gibi eylemlerle anlatmaya çalışır. Kadın bu davranışları “Ne kadar düşüncelisin” diye okurken, erkek “Ben işte aşkımı böyle ifade ederim” diye kendi dilinde sevgi sunar. Sonuç? Komik ama tatlı bir dil karmaşası.

    Bir de kadınların aşkı “On dakika ağlayayım, sen sarıl, her şey geçer” şeklinde yaşama biçimi var; erkekler ise “Problemi çöz, sonra konuşuruz” der. Kadın biraz yumuşak yumuşak dokunmayı ister; erkek ise doğrudan problemi halletmeye çalışır. Arada bir şaka vardır, “Biz savaşçıyız, biz ağlamayız” diye; ama kadın “Sen de biraz duygusallaş, belki kalbim biraz daha hızlı atar” diye karşılık verir.

    Ama işin sırrı şu ki, tüm bu farklılıklar aşkı renklendirir. Kadın ve erkek, farklı kanallardan sevmeyi öğrenir; birbirinin dilini çözmeye çalışırken aslında kendi kalplerini de büyütür. Aşk, bazen “Ben sana kırmızı güller aldım” derken, “Sen bana en sevdiğim yemekleri yaptın” demektir. Birinin dili sözlerken, diğerinin dili davranışlardır; ama iki dil de aynı kalbi konuşur.

    Yani sonuç olarak, kadın ve erkek aşkı, farklı gezegenlerden gelen iki astronotun aynı gemide yol alması gibidir. Bazen iletişim kopar, bazen rota şaşar ama birlikte yol almak, yıldızlara ulaşmak her şeye değer. Çünkü aşk, farklarla değil; paylaşılan o eşsiz duyguyla büyür.