"Veganizm, hayvanlara uygulanan meta statüsünü ve bu yüzden köleleştirilmelerini reddederek yaşam hakkını savunan, özgürleştirici bir etik tutumdur. Hayvanların insan gibi bilinç sahibi olduğu, bilimsel araştırmalar ile ortaya konmuş ve 7 Temmuz 2012’de Cambridge Deklarasyonu ile dünyaya duyurulmuştur. Adalet ve özgürlüğü sadece insanlar için değil, insan gibi duyarlı ve bilinçli olan hayvanlar için de isteyip buna uygun yaşayan insanlardır veganlar. O nedenle bitkisel beslenirler. Bitkisel beslenme, bu etik tutumun hayatımıza yansıyan tek bir yönüdür ve veganlık sadece bir diyet türüne indirgenemez. Katılmasanız bile sömürüyü ve tahakkümü reddeden bir felsefeyi yok saymaya hakkınız yok". (Zülal Kalkandelen / Cumhuriyet / 4.11.2018 tarihli yazısından bir paragraf)
"Veganizm, hayvanlara uygulanan meta statüsünü ve bu yüzden köleleştirilmelerini reddederek yaşam hakkını savunan, özgürleştirici bir etik tutumdur.
Hayvanların insan gibi bilinç sahibi olduğu, bilimsel araştırmalar ile ortaya konmuş ve 7 Temmuz 2012’de Cambridge Deklarasyonu ile dünyaya duyurulmuştur. Adalet ve özgürlüğü sadece insanlar için değil, insan gibi duyarlı ve bilinçli olan hayvanlar için de isteyip buna uygun yaşayan insanlardır veganlar. O nedenle bitkisel beslenirler. Bitkisel beslenme, bu etik tutumun hayatımıza yansıyan tek bir yönüdür ve veganlık sadece bir diyet türüne indirgenemez. Katılmasanız bile sömürüyü ve tahakkümü reddeden bir felsefeyi yok saymaya hakkınız yok".
(Zülal Kalkandelen / Cumhuriyet / 4.11.2018 tarihli yazısından bir paragraf)