ay doğuyor batıyor
ufkumda güneşin kızıllığı
yaklaşıyor kaybettiğim hıçkırık
yürüdüğüm sokak
sevgilimin gülümsemesi
küçülen hayatım
teslim ol ve yürü
zaaflarıyla sütün hıçkırığı
nane ve yeldeğirmeni senfonisi
bekleyişteki uzaklığa
yarım yamalak tanrı kararı
eskiden bir zemheriydi gözlerim
ağrılı vakitlerden sonra şaşkın
yüzümü aynalar tanır
kusmuğumu gece
güneşi keşfettim
tanrı nerede
tanrıyı keşfettim
vahiy nerede
vahyi kefettim
elçi nerede
bir mahpusluk zamanıdır
bu yoksul türküler
bu soğuk asfalt
bu başa bela
köpek sesleri
gün geçmiyor ki
bir hüzün sarmaşığı
çalmasın kapımı
peyderpey yıldızlar
parıldamasın
bir ırmak içimde
gözlerim nemli
vadesiz ölümlerle
tetikte
o kararan camlardaki hayal
güneşi özlemişim
avcuna düştüğünde
tomurcuklar
baharla gelen
kırıp demir kafesleri
meğer kendimmişim
gün ışığı katığı
ışıktan bir yol
çürük ormana açılan
terki diyarda
seni düşünüyorum gece gündüz
öptüğüm dudaklarda
senin tuzun
göller kadar uzak hasrete
deniz kadar vakur anılmaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!