Ankara büyük şehir belediyesi Ak partinin idaresindeyken metro istasyonlarında bulunan kart dolum atmleri bu kadar arıza vermiyordu. Yerel seçimlerden sonra belediye chp ye geçince aylardır bir gün sağlam iki gün bozuk kart dolum makineleri. iki hafta önce elle yazmışlar makinalar değişecek diye
Hala da değişecek. Bu zihniyet değişmez. Bu zihniyet Rus stalin mao zihniyetinden daha da kötüdür.
Sadece halkçılıktan ( ama hangi halk. Ayrımcı değiliz derler dibine kadar ayrımcılığın daniskasını yaparlar) Atatürk Rozetçiliğinden geçinirler...
Ciddi masallar anlatamıyorum. Anlatmaya yeltenirsem hayvanlaşacağımı biliyorum.
En iyisi kıyıdan yürümek
sevsem de sevmesem de
hayatta kalmam gerek
Evet. Beş haftadır izin kullanamiyorum.
Bu göt kadar şube de kapana yakalanmış bir fare gibi hissediyorum kendimi.
Onbeş gündür buradayım. Güya hastanede yatan sabit eleman bu sabah taburcu olacağını merkeze bildirmış. Iyi dedim. Sonunda bir günlük de olsa dinleneceğim.
En sevmediğim yerde 12. günündeyim. Burada
kapağı kapatılmış çöp verilinin içinde bulunan biri gibi hissedıyorum kendimi .5 Hapiste dört duvar arasında olmayı yeylerdim...
Hastalığı bitmeyen ve bitmeyecek gibı de görünen şube elemanı umarım bir an önce döner....
40 gündür izin kullanmadim...Ben böyle çalışmanın ta .....ana...a....s....yım..
Sabit elemanlardan bazıları gıda ürünleri mi satar yoksa oradan buradan çöpe atılan işe yaramaz mobilya parçalarını mı belli değil?
Seyran diye bir şubedeyim bu gün. Adım atacak yer yok. Bu şube de tuvalet olmadığı için kaka ve çiş yapacak yer olmayışı da ayrı bir konu..
Arka bölümde çekmeceli şifonyerler tek parça kitaplığa benzer bir şey yine çöpten alınmış kocaman bir masa var...
karanlık bir ormanın içinde
olmak ve yeltenmeye kalkmak
içindeki hortlayan hüznünü beslemeye
ve onca yola geriye dönerek başlamak
ve sonra i karanlık ormana yeniden kavuşmak
ruhunu satmışların çocuğu değilsin elbette
Sabah.
Ne ararsan bulursun diye bir yere uğradım.
Bu yer giyim gıda büyük elektronik eşyalar hariç hemen hemen her şeyi satar.
Adam çalışanlardan birine ķızım abine hastane ketılı ( su ısıtıcısı) göster. Kızın peşine takıldım o köşe o koridor derken kız eğildi ilk kez ismini duymuş olduğum plastik ketılı camlı tezgaha bıraktı. Bir zamanlar artık hayal oldu. 5 10 liralık bizim su ısıtıcısı
Bazen bekleyen bir dalga gibiyim
Kıyısının adresini kaybetmiş
Aslında
Her dalganın kıyısı vardır
Okşayacağı yosunlu kayaları
Uçurumların dipleri
soluğun servis ediliyor
yaprağı çürümeye başlamışsa gülümün
belki de çıkar yolumdur
köpeklerin hem cinslerine havlaması gibi
parsel parsel kuşatıldığım
seninse soluğun
Canım ayran çekti.
Karşıdaki markete gittim. Dolaptan ayranı aldım kuyruğa girdim. Bu sıralar genç insanlarda garip beslenme alışkanlıkları var.
Genç bir kadın cipslere kolalara ve diğer ıvır zıvırlara banka kartıyla iyi bir ödeme yaptı.
Yanımda duran genç adamın kucağında da bu ıvır zıvırların aynısı vardı. Takılasım tuttu. Maç mı var bu akşam? Güldü. Sonra ciddileşti. Hayırdır dedi. Bu hayırdır dan sonrası biraz tehlikelidir. Uzatmadım. Uzatsam daha felaket bir hal alacak. En iyisi susmak...ayranımı aldım çıktım...
Her şeyin cılkı çıktı. Ivır zıvırlarla beslenmek de bunlardan biri. Patatesi mısırı yollara döken çiftçi ülke de rezil edilir emeği yerle.bir edilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!