Dün sabah oğlan aradı. Olanağı olduğu halde altına bir araba çekmedi.
Dolmuş 25 tl olmuş. Haberim vardı.
Normal şartlarda küfür ederdi okkalı. Anladım ki dolmuşta. Dilinden kibarlık akıyor. Bencildir ama yazık yav dedi. Bu ülke de bu parayı verecek vermeyecek insanlar var. Allah yardımcıları olsun dedim.
Şimdi desem ki kapitalist amcana benzemeseydin sen de al bir araba
işine git gel. Ya da motor al havanı atarsın. Bu kez de mazot benzin dolar uçuyor derdi. Sonuçta baba oğul çıkmaz bir sokağa girer neredeyse bütün konuşmalarımız küfürle sonlandığı için telefonları hadi eyvallah deyip kapatırdıķ...
Eyvah dedim...
Haftada bir gittiğim şubenin karşısındaki markete uğrarım ve hep kasa da zayıf tesettürlü içi sevgiyle dolu bir kadın olur. Öğlen için biraz ıvır zıvır aldım.
Kasaya yanaştım. Hesabı öderken bu tesettürlü kadından hiç beklemediğim bir cümle geldi.
Abi tek başına mı yaşıyorsunuz? Aldığım akla hayale gelmez hazır gıdalardan belli olmuş olabilirdi.
Yok dedim. Evliyim...Çok mu belli oluyor? Kurcalamadı.
Bir adamın bilge ve zeka hakkında yazılarını okumak ve hele halk yani onların deyimiyle bizim gibilerden bahsetmek ve hatta milliyetçilik vurgusuna da değinerek ve en son olarak birazcıkta tevazu sahibini olduğunu belirterek yazıyı tamamlamasına mı yoksa halkın cahilliğini anlata anlata bir hal oluşuna mı hak versem diye kendi kendimi kemirirken bu adamın zamanında Kurt Rozetini ceketinin yakasının arkasına takarak gezindiği yıĺarı da bilen birisi olarak yine bu Kurt Rozetlilerden tekme tokat dayak yiyen taraf ben olunca doğrusu üzülmedim değil.
Neyse bu adama yorum yazan aynı zihniyetteki insanlara da ses çıkarsam ne ses çıkarmasam ne.
Bu fazlaca laga-luga yapan zihniyetlerin tuzları kurudur. Ne yapsınlar önemli yerlerden emekli olunca ne oylarını cahille bir tutarlar ne servetlerimiz erir korkusundan askıya bile ekmek asmazlar, bol bol ahkam keserler ki Deniz'e Yusuf'a Hüseyin'e bile uzanırlar.
Sana ehliyet verenlere....
Seyranbağları dolmuşuna bindim.
Biraz ilerledi zınk diye durdu adamın birini aldı zınk diye kalktı. Binen adam kapının dibinde oturanın daha ne olduğunu anlamadan kucağına bir et külçesi gibi düştü. Oturan adam kardeş kalkarken dururken
biraz yumuşak ol olur mu dedi. Dolmuşu süren kaz sağına soluna baktı. Düşen adam oturandan özür diledi. Oturan ne demek abi dedi. Yok bir şeyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!