Atılmak istenen nara'nın yazıya dökülmüş hali.
Her zamankinden fazla
Muhtacım omzuna
Geceden sabaha
Ağlayasım var çocukça
Şimdi ya bırakmasın
Doğarsın ilk muhtaç olduğundur anne
İsmi öğretilmeden zikredilen dillerde
Dua gibidir anne sarılır koklarsın gecelerce
Korkuların diner saatlerce bakarsın gözlerine
Kokusu siner uyuturken geceden gündüze
Kim istemez ki uyumak böylesine
Kalemin günahı yok çizdiyse üzerini
Karalanan sen mi nasıl sevdiğim mi
Şiirin ortasından başlar gibi
Başladım seni sevmelere
Bir başlık bile yakıştıramazken
Herşeye değer dediklerimiz yaralar en çok
Dağ gibi güvendiklerimize bakarız ki yok
Darmadağın olmuşsun dertler blok blok
Herkes konuşur da beyhude laflara karın tok
Yaşanılanların hangisi rüya hangisi gerçek
Dörtlüklere sığdıramam seni
Anlatmaya kalksam sevgimi
Bir şiir değil yazdıklarım belki
Ne ölçü ne de kafiye güzel yapan seni
Düz bir cümle gibi isterim ki okunsun
Çektiğim her nefeste anlatmak istediklerim var
Dumanıyla dertleşmek nedir bilirim sigaranın
Parmaklarımın arasında tükendiğini bilsem de
Bilirim yanımda , küllenmiş ateşiyle benimle.
Düşünürüm yaşadığım hayattan ne farkı var
Akıp giden zamandan, ak düşen saçlarımdan
Nasıl anlatılabilir üç beş satırla
Yak bir sigara , bir sigara daha
Dumanı havaya zehiri yalnızlığa
Karara bağlanmış manevi nafaka
Senden bana kalan tek hatıra
Faili meçhul bir sevda.
Sitemler artık yok
O yürek yakan çığlıklar da
Her yer sessiz caddeler boş
Ağlayan gözler çoktan yol almış
Boğazlar susuz dil damak kuru
Bulutlar damla damla döküyor yağmuru
Seneler sel gibi akar giderken kiminde
Zaman ızdırap olur, olmayanın elinde
Bir sigara yakması yeter ayrı düşmesine
Ele verir külleri, çektiği dumanı ciğerlerinde
İki dize türküsü ağzında, sazı kolları arasında
Yine günlerden siyah
Önceleri gülüşüm vardı
Kalbin ise bir başka atması
Dört gözle beklenen güneş doğması
Şimdilerde beklenen geceler neden
Tüm pisliği örten o karanlığı vardır ya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!