Kâh susar, kâh çırpınır, kâh ürperir, kâh çağlar;
Su, eşyayı kemiren küfe ve pasa ağlar.
Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;
Yerde kire battımı, bulutta temizlenen...
Bu dünya insanlığa manevî hamam olsa;
Her rengiyle insanlık tek renkte tamam olsa...
Su duadır, yakarış, berraklık, saffet;
Onu madeni gökte altınlar gibi sarfet!
Sayılar yalnız Bir'in kendi dalgalanışı,
Sayılar kemmiyetin keyfiyeti anışı...
Şemdinli dağlarının içtim nur çeşmesinden;
Kurtuldum akreplerin ruhumu deşmesinden...
Su çekildi, göründü sanki zamanın dibi;
Korkuyorum, bu akşam kıyamet varmış gibi...
Kudret O'nun; gayrında ne mecal var, ne tüyan;
Alim ilmine yansın, pazısına pehlivan...
Eşya latifleştikçe göze görünmez olur;
Solucan kanat taksa yerde sürünmez olur.
Fikret nasıl kurulmuş, içiçe bu iklimler?
Nasıl kayanştırılmış, sesler, renkler, hacimler?
Üstada yorum yapmak bile yürek işi rahmet ve minnetle
Rahmet olsun şiirlerin geleceğe ışık olsun
Adam gibi adam