Bekle zaman,geçme öyle su gibi.
Sana ayak uyduramıyorum.
Kayma öyle avuçlarımdan bir yılan gibi.
Tekrar el atmaya korkuyorum.
Önceleri korkmazdım senden,zaman nedir ki?
Zaman daraldı, kalayım demeye ne gerek var.
İki evlat parçası, ne muhabbet ne de yar.
Zaman geçtikçe yük ağırlaşacak bu kesin.
Meçhul değil, taşıyıp taşıyamayacağı bu bedenin.
Yorulmuyor musun diye sorunca yoracağını anladım.
Bir boşluk arar gibiydin, varsa noksan doldurmak için.
Sevinecektin belki, gireceğin bir boşluk yakaladın.
Hani var ya, sende de olan eksiği tamamlamak için.
Hâlbuki ben yürüdüğüm yolun belki uzunluğundan
Aslında sabırsızlık,boş yere helak olmak,
En iyi yolu bence bir fasıla kollamak.
Bir denge var bu çarkta,kendindendir balansı,
Bütün fen toplansa da kaçıramaz ayarını.
Hani demiştim daha evvel,mola verir felek mutlak,
Bizim görevimiz işte,o anı yakalamak.
Bitmeyen mücadelede yoksa eğer neticede değişiklik,
Demek gerekiyor insanda, değişik bir kişilik.
Fakat mümkün mü? Can çıkar, huy çıkmaz derler,
İnanan bir insanda adaletsizlik ne gezer.
O hep doğru, o hep muntazam, hep zayıftan yana.
Heyhat! O da bazen bıkıp, hasretlik çeker musalla taşına.
Burada bir garip vardı, ne oldu ona?
Her gün gelirdi bu kıyıya şafakta.
Oturur şu kıyıda enginlere dalardı.
Azgın dalgalara hep bir şeyler sorardı.
Cevap alamaz düşünür, gözleri dolgun,
Bir heykel gibi olurdu, yüzü solgun.
Ne güzel bir duygu o,bazen çocuklaşmak.
Dönmek eski günlere bir şeyler kırmak.
Azardan kaçmak için köşe bucak saklanmak.
Sen bilemezsin bu duyguları, hiç büyümedin ki.
Ne güzel bir duygu o,bazen çocuklaşmak.
Hani biraz medeni olduk gibi zannediyordum.
Meğer boş bir kuruntudan ibaretmiş düşüncem.
İlgilenmeye başladık kuzey ırak falan diyordum.
Başladığımız yerdeyiz, meğer yanlışmış felsefem.
Rant elden gidiyor diye feryad başladı sinsice.
Eyvah! Anlatmak için sevgiyi kelime ararken,
Olur mu hiç görmemek, kelimeler arasında boğulurken.
Bir şey anlatmadım diyerek, gem vurmak heyecana,
Musallat olsun diye çanak tutmaktır ağrılara.
Sebep olur mu sevgili, boyunda kasılmaya,
Kalpten yükselerek çıkmak isterken dudakta.
Temennim uyandığında saçın ağarmış olsun.
Sonbahar yaprağı gibi birer birer dökülsün.
Kör olsun gözlerin bir daha görmesin.
Hayata küsesin, beni kırdığın için.
Tüm hayatın boyunca gülmeyi unutasın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!