Gözlerinin ateşinde yaktım yüreğimi,
Sözlerinin güzelliğinde kaybettim kendimi.
Senin aşkınla şaşırdım gideceğim yeri,
Ne olacak bilemedim benim bu halim.
Sarsılmazdım, yıkıldım rüzgarınla,
Yanmazdım, yandım senin ateşinle.
Kanmazdım, kandım yalanlarına,
Ne olacak bilemedim benim bu halim.
Dermansız dert midir bu başıma gelen?
Belki de suçlu olan kalbimdir seni seven.
Çaresiz kaldım, hiçbir şey gelmez elden,
Ne olacak bilemedim benim bu halim.
Açıldım en ücra denizlere, yelken açtım,
Belki de çok isterken seni, senden kaçtım.
Dualarımda senin için ellerimi kaldırdım,
Ne olacak bilemedim benim bu halim.
Kanadımdan vurulup, yaralandım;
Ben bir türlü kendi yaralarımı saramadım.
Bazen de kızıp, kendime hiç çabalamadım,
Ne olacak bilemedim benim bu halim.
Kulak asmadım, beni uyaranlara;
Bağlandım, beni her seferinde bırakanlara.
Gönül verdim, merhametsizlere, acımasızlara,
Ne olacak bilemedim benim bu halim.
Kayıt Tarihi : 31.1.2025 22:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir insan var, sevdiği kişinin gözlerinde yandığı bir ateşin etkisiyle kendini kaybetmiş. Aşkın büyüsüyle şaşkına dönmüş, nereye gideceğini, ne yapacağını bilemiyor. Sevdiği kişi ona hem mutluluk hem acı vermiş; rüzgar gibi sarsmış, ateş gibi yakmış, yalanlarıyla kandırmış. Kalbi kırık, çaresiz ve yaralı; kendi yaralarını saramıyor, başkalarının merhametsizliği ve acımasızlığıyla yüzleşiyor. Buna rağmen sevmekten vazgeçmiyor, sevgisiyle bağlanıyor, her şeye rağmen umut ediyor. Şiir, bir yandan acının ve hayal kırıklığının ağırlığını gösteriyor, bir yandan da aşkın insanı ne kadar savunmasız bırakabileceğini ve sevgi uğruna çekilen çileyi anlatıyor. Sonunda okuyucuya kalıyor: Bu aşk hem yakıcı hem öğretici, hem kaybettiren hem güçlendiren bir deneyim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!