Israr etti gayret emek yoğurduk
Ne hikmet bu sabrı meme istiyor
Kuru taştan çıkan sularla doyduk
Ne hikmet bu kahır sine deşiyor
Ateş düşen yerde köz olur umut
Yufka yüreklerden sızan balı tut
Cömertlik aşıla, cimrilik kurut
Ne hikmet bu tahtı sevgi dişliyor
Zaman çile örer elinde tığı
Merhem sürmez sefil tahta kaşığı
Keder sabit törpü, yol dolaşığı
Ne hikmet bu hicran mecal vermiyor
Gelsin vakit, sönen izandan geri
Bir tabutluk hali kalır, bir deri
Dünya atlasından kopsun azarı
Ne hikmet bu ölen cana girmiyor
El eyle, yol versin sarhoş karınca
Ahret yoluna gel gün kararınca
Haramı, helâlı göstersin bolca
Ne hikmet bu dağdan düze inmiyor
İniver o dağdan gel ki görelim
Boyumuz uzasın mevsim derelim
Savaş yatağına barış serelim
Ne hikmet bu sevgi göze geliyor
Kayıt Tarihi : 14.1.2014 22:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!