Yağmurlarla yüklü bi yorganın altında sakladı kendini sana bu fâhişe!..
Gel de parselle, zaten ne işe yarar ki çoraklaşacaksa toprak.
Santim santim belle gelde hadi, tam otuzbeş dönüm arâziyim.
Arala kollarınıi ah! arala sevgilim, sarılalım da başlasın gayrı tepeden tırnağa bütün âzâlarımız, o en şatafatlı nümayişe.
Dudaklarım merdümgiriz, ne susarım ne konuşur.
Elerim titremekte bir açlığın şehvetiyle, incitirlerse sehven seni, ellerime bûselerin ile eziyet et.
Gayrı boşandı zincirlerinden bu abdal, ama vakur.
Bin yıllık rıhtımından kırarak kaçtı babaları, güyâ kırklardan, ellilerden kalma çarklı, buharlı bir vapur.
Şimdi hiç bir sözcük, ıslak bir öpücük etmez ifade etmeye içimden geçenleri sana.
Ruhum filizlenirken aşk ile, baharı beklemeye ne hâcet?
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 18.11.2019 14:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!