Yaz gününün sıcaklarında
Gölgeliklerin serin kucağında
Deniz derya dalgalarında
Yaratılan güzellikleri yaşarken
Ah işte kimse keyfimizi bozamaz derken
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Savaştan ne umulur acaba? Duyarlı yüreğinize sağlık
Üstadım aslında olaylar biraz şüphe götürüyor gibi. Sanıyorum bir pravokasyonun içindeyiz. Duyarlı çalışmanızı kutluyorum üstadım.
emeğinize sağlık güzel bir çalışma yazan kalem ve yürek dert görmesin saygılar gönderiyorum
TÜRKlerden korkuna, koca set yaptın.
Hunlulardan kaçıp, altına yaptın.
Öç alırcasına, katliam yaptın,
Atalarım için., ölesim gelir..............Erol SAGUN.
YAPILAN BUVAHŞETE HİÇ KİMSE DUYARSIZ KALAMAZ..BU DUYARLI ŞİİRİNİZ İÇİN SİZİ KUTLARIM SAYGILARIMLA EROL SAGUN.
İnsanlık yok edilirken Uygur ilinde
Zalimler nutuk atıyor sırıtkan gülüşlerle
Dünyada insanlık seyir içinde
Birleştirilmiş milletler suskun hani nerede?
kutlarım hassas ve duyarlı yüreği. saygılarımla. şiirler susmaz. şiirler tepkilerin sesi olur,duyguların sesi olur..
EY AMERİKA VE BATI ARTIK ÇEKİN ELİNİZİ İLİŞKİLERİMİZDEN ...........
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum........
saygılarımla...
Duyarlı yüreğinize, vermiş olduğunuz emeğinize alkışlarımı gönderiyorum hocam, kaleminiz hiç susmasın, saygılarımla.
Zulüm at koşturuyor her yerde
Bakmayın siz insanlık söylemlerine
Fırsatını bulan soyunuyor efendiliğe
Duyarlı yüreğinizi ve kaleminizi kutlarım.
Şiirinize katılırken okuduğum son kitaplardan birinden aldığım bir alıntıyı da sunuyorum.
SİNCAN DEĞİL, DOĞU TÜRKİSTAN…
Hazar denizinin batı kıyısından Çin’e kadar uzanan alanın adı TÜRKİSTAN’dır.
Ancak, çok sayıda Qağanlık, hanlık ve yüzlerce beylikten oluşan, Asya’nın ortasını bir boydan öteki boya bir kuşak gibi saran TÜRKİSTAN, dış kuvvetlerin çabalarıyla parçalanmıştır.
Rus çarlığı Türkistan adının yerine, Orta Asya deyimini yerleştirmiştir.(E.Philips) Artık Türkistan adı kullanılmamaktadır. Türkistan,
Şarkiyatçıların, Doğucuların yâni, Orta Asya’nın tarihi için çalışan(!?) Batılıların çabalarıyla parçalanmıştır
Kazakistan, Kırgızistan , vb… bildiğimiz devletler…Bunun sonucu
Türkistan’ın tümü, Rus çarlığı ve Çin arasında paylaşılmış ve
Batı Türkistan ile Doğu Türkistan adları ortaya çıkmıştır.
Çin işgalinde
Doğu Türkistan önce,
Çin Türkistan’ı adını almış , zamana yayma kurnazlığı ile bu ad da unutturulmuş – Türk kitlesi uyumuş , uyuşmuş, kimliğini kaybetme yoluna girmiş, birbirlerine düşürülmüş –sonuçta
İşgal altındaki UYGURİSTAN ya da Çin Türkistan’ına SİNCAN adı verilmiş …Yeni yurt demek olan bu ad Çin kurnazlığını ifade etmektedir.Uyguristan toprakları, başlangıcı 8500’lerde(Doss.archeo. 185/1993) olan, Batı tarihçilerinin ve bizim akademisyenlerimizin henüz bilmedikleri ve adı Urqun yazıtlarında geçen BİR OY BÏL’in topraklarıdır.
Gelelim Çinlilere : (K.Mirşan)…Onlar Ön-Türkçesi TÜPÜT olan Tibet’in doğu yamaçlarında dağ kültürüyle yaşarlar idi.Ön-Atalarımız onlara kültürsüz , ilkel kişiler anlamına TABIĞAÇ derlerdi.
Sonradan Çin adını alan bildiğimiz Çin ise (-3.000)lerde Ön-Türklerin yönetimine girmişlerdi.
Kuzey ve güney Çin’de iki ayrı devlet kumuşlardı
Kuzey Çin’de UŞUNTUNG(Ñ) UYUZ(birleşik devlet),
Güneyde ise OD –UDI RIQIN YIŞ…
Kuzey devletinin başkenti
UŞUTUNG(Ñ) BOLIQ idi, imparatorluk sitesi, demektir…
Çin, daha sonraki yıllar, Türk olan
HAN SÜLALESİNİN yönetiminde dünyaca tanınmış ANTİK ÇİN Kültürünün temeli, daha önce Ön-Ataların attığı ilk temel üzerine zaman içinde süzülerek gelmiş olan ikinci bir temel atılmış ve başkent’in adı HAN-BOLIQ olmuştur… Han Sitesi anlamını verir.(The National Geographic Magazine- Çin Uygarlığı özel sayısı)
Tibet’ten, zamanla Pasifik Okyanus kıyılarına , yani bugünkü Çin’in sahillerine inen TABIĞAÇLAR uygarlaşarak, Ön-Türk ve Han sülâlelerini de etkislz hâle getirerek, yönetimi ele geçirmişler ve başkentin adı BEIJİNG / PEKİN olmuştur.
Ön-Ataların tüm organizasyon metodlarına sahip olmuşlar ve Ön-Türk yazısı 180 şekli ile Çin yazısının kökenine oturmuştur.
Uygurlar, Ön-Atalarının son büyük imparatorluğu olan TÜRÜK BÏL’in, TÜRÜK EGEMENLİĞİNİN mirasçılarındandır. Yazısı ve kültürüyle batının dikkatini çekmiştir, hattâ bazı tarihçler Uygurların Türk olmadıklarını iddia bile etmişlerdir..
Uyguristan , su, serinlik ve üzüm ülkesidir. Yazın çok sıcak kışın çok soğuktur. Ama Uygurlar’ın pişmiş topraktan elde ettikleri bir tür tuğlalarla inşa ettikleri evler delikli duvarlar, büyük gölgelikler, sıcak ve soğuğu dışarıda tutan avluları ile birer mimarî şaheserdirler, doğa’yı kabullendikleri ve ona yatkın olduklarından bu evlere ekolojik evler diyebiliriz.(J.P Loubes-Oasisi d.Turkestan Chinois ,lHarmattan , 1998 Paris)
Solda, avlusunda elde ettiği gölgesine karşın ağacı da korumuş bir Uygur evi…
Çölün ortasında susuz olan bu topraklara yer altından açtıkları kanallarla su getirmişlerdir.(sağ resim)(j.Looubes)
Susuzluk sıkıntısı çekmeyen bu ülkede üzüm bağları ve üzüm ürünü Uyguristan’ın simgesi olmuştur.
Kaşgar veTufan iki büyük uygarlık merkezidir. TUFAN, Ön-Türklerin ÏBİS – BOLIQ (düzenli düşünce sitesi) Üniversite şehridir…(K.Mirşan)
Çinliler ne isterler?..
Bu topraklara sonradan gelmiş olan Çinliler, bu toprakların ilk sahipleri ve uygarlıklarının kökenlerinin kendilerine ait olduğunu iddia etmek üzere Uygurları yeryüzünden yok etmek için ağır, zamana yaygın sinsi bir YOKETME , ya da gerçek anlamda bir SOYKIRIMI uygulamaktadırlar. Bu plânın başlangıcı bu ülkeye Çin Türkistanı adı verdikleri dönemde başlamıştır.
1960’larda 40 milyon olan Uygurların bugün 70 milyon olmaları gerekirken sadece 10 milyon Uygur kalmıştır.
Çinliler tarihi Kaşgar şehrini yıkmağa başlamışlardır.
UNESCO nerededir? Soruyoruz! İnsanlığın malı olan eserlere sahip çıkan UNESCO nerededir?. Bu konuda seyirci midir ? Ya da Türklerin, Türk kültürünün yok olması bu organizasyonun tercih ettiği bir tutum mudur?
Etnik sorunlarda çok hassas(!???) , soykırımı sorunlarında kül bırakmayan BATILI İNSAN HAKLARI KORUYUCULARI nerededirler?
Ve de… ATATÜRK her halde mezarında hiç rahat değildir…
Tüm Türkler!.. Bir şeyler yapmak gerekmektedir. Ama önce uyanmalıyız. Bugün Uyguristan’a, yarın bizlere! …Kansız ve hak , hukuk çerçevesinde büyük çabalar gösterme yolları aramalıyız…
Türk halkına ve tüm dünyaya duyurulur.
Halûk Tarcan Bilimsel araştırıcı (araştırıcı yazar DEĞİL)CNRS, Sorbon 6’ncı seksiyon- Paris)
07/ 07/2009 Mecidiyeköy
Kaynaklar: Evrensel Uygarlıkların Kökendeki Ön-Türk Uygarlığı, 3cilt – Halûk Tarcan
Duyarliliginizi ve sorgulayici düsünce yapinizi kutluyor ve saygiyla selamliyorum...
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta