Aç ellerini sevgilim
İstediklerinin tekmili elimde
Sana getiriyorum.
Kışı böcekler uyurken çaldım
Cırcır böceklerinden yazı
Baharı kelebeklerin kanadından aldım.
Ben;
Uğraksız duraksız bir kasabanın en yalnızı
Sevemiyorum buraları
Seviler sende kaldı ilk gözağrısı.
Seni;
O kadar kalabalık ki hastalar
Ve öylesine dar ve basık ki koridorlar
İnsanlar birbirinin
Nefesini teneffüs ediyorlar
Ve derdine çare arıyor
(Kırkıncı evlilik yıldönümünde sevgili eşime.)
Kahvenin keyfi, suyun tadı
Kırk yılın yaşam ortağı.
Güzel duyguların kaynağı
Sevinçlerin ve kavgaların tarafı
Kaplayınca gözlerini hüzün
Bulutlar kaplar yüzünü
Bulutlanır yüzün.
Yağmur olup aktın gözlerimden dün
Yaşlar kirpiklerden yanaklara sürgün
Hüzündün yine dün yüzümde, hüzün.
Şimdi her gece
Yokluğuna içiyorum.
İçki denildi mi
Midem bulanıyor, tiksiniyorum.
Senden de tiksinmiyor muydum?
Öyleyse çok seviyorum.
İklimlerin dönüştüğü bir yerde
Döndürüp yönünü kuzeye
Dayamış sırtını boz tepelere Burdur.
Söğüt Dağlarıyla şehrin aralarında göl
Gök mavisi kocaman bir göz
Devasa bir nazar boncuğudur.
Kahve gözlüm, Yemen’im
Hac mevsimim, Arabistan’ım
Gecelerimin korkunç düşü
Zencefir* suratlım, Zengibar’ım
Senin en güzel yerin gözlerin
Gözlerinin olduğu her yerde
Dudakların sussun isterim ben
Sussun ve uzansın ileriye
Tutkuyla kızarıp büyüsün dudakların
Tam bir ağız dolduracak büyüklükte
Yapraklar öksüz kalmıştı sarılarda
Gök gazaba gelmişti
Ve büyük bir tufandı inen umutlara
Oysa bu karanlık fırtına ortamında
Ben seni arıyordum mor bir yaprakta.
Sayın Nazmi Öner bey şu anda kızım, damadım ve torunlarım sizin orada tatil yapıyorlar.Ben de şu anda bilgisayar başında olduğum için google'da sizin isminizi yazınca bir Nazmi Öner geldi.Acaba bu bizim Nazmi midir? diye araştırınca siz olduğunuzu öğrendim.Şiirlerinizi okudum.Çok beğendim...Çalışma ...