Bakma şimdi karamsar oluşuma
Al sana kumlardan harman yaptığım gün.
Bu gece yokluğundan kuruldu dudaklarımın arasına
Umut bağladığım her mevsime büyür bu ölüm.
Yalnızım şimdi ıssız bir yol gibi yarınlarıma
SİGARA SAĞLIĞA ZARAR
Bırak sigarayı
Tut sıkı-sıkıya yaşamı.
Güzel bir kadının elleri ve ağzı
Asla tütün kokmamalı.
Mutluluk
Yaşananlardan,yaşanacaklardan çok
Kurgu ve umut.
Beyinlerde bir gül bahçesi
Ve gönüllerde engin bir boşluk
Başım dönüyor, başım!
Başımda kavak yelleri…
Aşığım yine, âşık işte!
Aşk içimde bir bahar seli…
Kapılmışım bu sele
Olmuşum aşk sarhoşu bir deli.
KIRK YAŞINDA KADIN
Kırk yaşında kadın
Dağlarında avcılar gezer…
Sinesindedir avları yabanın
Ah, girilmez ki, içine avlağın
Cangıl ormana benzer.
Okyanusun dönüşüp kanallara
Sokuluşu gibi Amsterdam sokaklarına
Sanki sinirleri, damarları, iskeleti gibi
Her metrekaresinden Amsterdam’ı kavramaya.
Amsterdam'ı kendine bir beden yapıp, ebediyen kalmaya
Amsterdam şarkı gibi, şiir gibi bir şehir
Kanallarda atar yüreği, bunu herkes bilir
Ve kanallar Amsterdam’a mısra mısra dizilir
Kanal su, kanal yol, kanal konut, kanal nehir
Kanal kadelerin aynası, martıların, ördeklerin evidir.
l
Bu soğuk kış gecesinde
Bir ben varım ayın ahbabı
Bir de buzların üstünde
Yansıyan şavkı.
Tut ki; bir gün de
Hiç arama
Bir gün de o arasın.
Ne ki bir gün
Dayanırsın.
Anadolu benim on bin yıllık vatanım
Besinim, suyum, oksijenim, yaşam bağım
Sevincim, acım, ayrılığım, yavuklum, karım
Anam, atam, çocuğum, dünüm, yarınım
Ben bir Kürt’üm, Anadolu’yum ben
Anadolu benim on bin yıllık sevdalım.
Sayın Nazmi Öner bey şu anda kızım, damadım ve torunlarım sizin orada tatil yapıyorlar.Ben de şu anda bilgisayar başında olduğum için google'da sizin isminizi yazınca bir Nazmi Öner geldi.Acaba bu bizim Nazmi midir? diye araştırınca siz olduğunuzu öğrendim.Şiirlerinizi okudum.Çok beğendim...Çalışma ...