Diyorsun ki;
“Güneş bugün de
Benim için doğsun.
Dile haydi sen de
Benim için ne olursun”
Şimdi gözlerin çok bulutlu
Gözlerin sanki gece
Şimdi gözlerin çok yağmurlu
Ayrılık gözlerine işkence
Şimdi yapraklarım çok sarı benim de
Geceyse ne çıkar sanki geceden
Bu güzel ve aydınlık gök altında
Usuma değil yanıma gelsen
Ellerini unutsan ellerimde
Uzansan uykudaki böceğin sessizliğinden
Yarınlarımızı akşamdan paylaşsak
Bu kalem yazdığı tüm şiirlerde
Hep yenik düşer sensizliğe
Şimdi de hep ağlıyor
Çizdiği tüm resimlerde
Bu kalemin çizdiği bütün resimlerde
Bilmem ki neydi
Neye benzetilmeliydi
Bu denli kediye?
Olsa olsa,
Siyamlı bir kadın benziyebilirdi,
O sendin belki de.
O ki:
Bir köpekti.
Can idi, yürekti.
Yalansız, riyasız
En içten sevgi idi.
Heyhat! O şimdi çekip gitti…
Sen yine git
İlkel bir göçebeden öte.
Dönüşsüz yolların ıslak sabahlarında
Acun’un en ırağına.
Ben durup saçlarından bir gece kuracağım
-Ah, gomşular ah!
Toprak bir açılsa…
Bir açılsa toprak…
Yer bir alacalansa.
-Ondan iyisi cana sağlık be yahu.
Şimdi ellerin çok uslu
Ellerin çok uzun boşluğa
Ellerin düşlerimi okşuyordu
Yalnızlık çok büyüktü avucuna
Şimdi ellerim çok uzun ve çok açık
Amsterdam kanal kade
Müze, havra, kule, kilise
Kucak açar milyonlara
Her sabah yüreğinde
Sayın Nazmi Öner bey şu anda kızım, damadım ve torunlarım sizin orada tatil yapıyorlar.Ben de şu anda bilgisayar başında olduğum için google'da sizin isminizi yazınca bir Nazmi Öner geldi.Acaba bu bizim Nazmi midir? diye araştırınca siz olduğunuzu öğrendim.Şiirlerinizi okudum.Çok beğendim...Çalışma ...