lV
Soru ve hesap
Ortada kalsa da
Şimdi ben, on yıl sonra
Doğacak bir çocuğum.
YALNIZLIĞI DEFETSEK
Şuradan bir adam geçse
Bir kadın, bir turist ya da
“Yanartaş nerede“ dese?
Yokluğunun kıyısında oturup bir deli gibi
Gözlerini içtiğim şu son kadehte
Şarabın tadı gözlerine özlemdi
Gözlerinin karanlığı sinmişti gözlerime
Gözlerin doruklarında ateşler yanan bir geceydi
DÜNYA YAŞANASI BİR YER DEĞİL
Bir kurumun arşivinde dün, bir resim gördüm
Badanası dökük, nemli bir duvara, ibret için asılmış
Aç, iskelete dönmüş, emekleyen bir çocuk gördüğüm
Çöpten bacakları, çırpı kolları var, başı yere eğilmiş
MEZOLİTİK KADIN
Ben mezolitik bir kadınım
Kırlarda, vadilerde, su kenarlarında
Bitki tohumu toplarım.
Dolmayı bekler başucumda
Dışarda yağmur şakıır şakır
Adlarımız ağzında bir mübaşir
Avazının çıktığı kadar bağırır
Daktiloda sekreter takıır takır
Duruşma çoktaan başlamıştır.
Yeşili ilk kez çalılarda makilerde görmüştüm
O zamanlar çok küçüktüm
Yeşili büyük ağaçlarda düşündüm.
Daha seviçleri küçük, daha bir çocuktum
Ve ilk yaprak dökümüne çok üzüldüm
Seviyorum diye diye
Gelip gelip durma üstüme
Nankördür sevgi
Ve dönüktür yönü
Sevenden çok sevilene
Çünkü neylersin ki
Yalan söyleyeceğime
Yemin ederim dercesine
İki yalancı şahit
Gevelemekteler şiddetli geçimsizlik.
Sonra, dünyaya dargın bir yargıç
Birlikteliğimizin daha en başına, bir mahkeme kuruldu
Adımız, soyadımız, ana adımız, baba adımız soruldu
Ve yargıç hiç tanımadığım tanıklara, sorular yöneltiyordu
Zaten tanıklar, ezberledikleri ifadeyi unutmadan
Kendilerine yöneltilecek soruyu bekliyordu.
Tanıklar şiddetli geçimsizlikten bahsediyor
Sayın Nazmi Öner bey şu anda kızım, damadım ve torunlarım sizin orada tatil yapıyorlar.Ben de şu anda bilgisayar başında olduğum için google'da sizin isminizi yazınca bir Nazmi Öner geldi.Acaba bu bizim Nazmi midir? diye araştırınca siz olduğunuzu öğrendim.Şiirlerinizi okudum.Çok beğendim...Çalışma ...