Nasıl anlatmalı kurumuş toprağın yağmura olan hasretini yada bir annenin yeni doğmuş bebeğini ilk kez kucağına almasının sevincini, ateşte yalın ayak yürümek çıplak elle gülü kavramak dikenleri bata bata, nasıl anlatmalı aşkın narında yanarken bir yudum su bulamamayı dolunaya benzeyen gözlerini görememek gök yüzü tutulması, yokluğun yerle bir ederken ruhumu depreminle enkaz altında çaresizim sesime sesin uzak, gemi misali okyanus ortasındayım fırtınalar içinde deniz feneri misali gözlerinin ışığına muhtacım batıyorum, nasıl anlatmalı seni hangi lehçede hangi dilde çocuksu gülümsemeni sesinin tınısını, bir romanın içinde bulabilirmiyim bakışını, anlatırmı seni bir şiirin can acıtan en vurucu satırı.
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta