Ciğeri patlarcasına kır bir at, koşuyor heybesinde müjdelerle
Sehere uzanan yetim çığlıkları gibi; bir kervan, yol almış geceden
Sanki yırtarcasına iman tahtamı kirli pejmürdelerle
Düşlerime uyanan heyulalar birikmiş, taşıyor penceremden
Ceylan bakışı gibi ürkek mahcubiyetim ruhumun afakında
Kim bilir, sanki, muhakkak, affedecektir pişmanlığımı da var eden
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta