Daha ayrılmadan anlamıştım da ayrılığı,
iç bedenime hapsederek;
kara duvara kaplı sevdan,
sana değmeden yakmıştı yüreğimi..
Gözlerinde görmüştüm acısını;
yüreğim seninle hiç acımasa da,
Dilin git dedi diye,
Sözüne inandığımı sanma,
Biliyorum;
Uzatacaksın yine ellerini ellerime
Ve bakmak isteyeceksin yine gözlerime,
Eminim;
Yürek gel der bazen, ağız ise defol git…
Ya elde değil mecburiyetten,
Ya tanımsız korkulardan…
Gelmeler de gitmeler de çok çeker;
Bu dengesiz sevdalardan..
Ortada kalmışlık duygusu, sarınca bedeni;
İmkanı olanlar bir şey yapmıyor diye dövünüp diyorum ya; ilham geldi yine hemen ve bir şiir döktüm beni de içeren.. Mahsuru olmazsa, paylaşmak istedim; affınıza değenden.. Zaten ilham gelir epeyce sıklıkla ve hep yazarım kendimce de; işi ticarete dökemem.. Duygularına bedel biçen çoktur mutlaka da; ben zikrime fikir diye seçemem.. Değerlidir paylaşıma açarım ama, valla sizden de para istemem.. Hadi okuyun gözünüze de yasak demem..
Nazım’lık Zor
Bu gece;
Her zaman olduğu gibi,
Yine yalnızdım, yine tek başıma
Ve yine sensiz dolaştım,
Sana giden yolları bilmeden,
Yürüdüm bu boş sokaklarda..
Sen dertlenme Ülke haline,
yakında dönecek devran tersine;
şu çoğunluk kaçacak yer arayacak...
Sen bak benim hayâlime;
keser ile sap misali dönmesinde,
Eminim nostalji yaşanacak...
Ben hep söyledim;
Benden sevgili olmaz dedim.
Yare sırtını verip,
Durduğu yerde durmaz dedim.
Bir kişiyi sevmek;
Bana uymaz çok severim dedim.
Ara sıra rüya gördüğüm de olur. Hani şöyle pek anlamı olmayan, saçma sapanından bir rüya… Uyanınca; çoğu zaman yarım yamalak hatırladığım kısımları olur. Ama genellikle pek hatırlamam. Hele birde karabasan şeklinde kabusları hiç almayayım. Hatta film şeridinden geçirirken yaşamı; öyle karabasanlara hiç rastlamasam daha iyidir. Ama; güzel, neşeli ve mutluluk rüyalarını, mümkünse hiç unutmayayım… Keşke hep güzel ve mutlu rüyalar görsek ve hatta o güzellikler gerçek olsa değil mi?
Ay düşmüş gecenin üstüne,
Ama gece karanlık değil..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!