Mutlu Kahveci Şiirleri - Şair Mutlu Kahveci

beden ihanetin;
gözlerindeki çağrının gülümseyişidir,
dudaklarımı, dudaklarına çeken,
bedenin,
kıvranırken kollarımda,
gülümsemen çıplak - ruhunu gösterir.

Kuytu köşelerde fısıldanır, mahçup sevişlerin neşesi,
İdamına yürüyen adamlara dur demek istemez gönül.
Beyaz bir gül uzatır eller, sonkez çırpınan bedenlere,
Bozuk paralar henüz açık gözlere konulur acımasız.
Dualar girmeden toprağın altına okunur…

Benim düşlerimin, koyu kızıl gün batımları vardır
Eğmez başını üç günlük aşklara
Ve bilmez mart karının kirli beyazını

Ağlamış gözlerdeki yel vurmuş anları ararım;
Çünkü sevdalarım, çocuksu bakışlardadır.

Artık silmiş sinsi hayat seni sancağından,
Zorla zorba gücü yığmış ense köküne inan,
Dosta düşman bakar oldun hani saf yürek,
Kadavra nabzı atar olmuş yüzsüz ölüm sevdiğin.
Gri gördü gözler gece kuytusunda ağlar,
Eller umut için boşlukta iyi avuntu arar,

Dün üç günlük aşkları sallandırdım meydanda.
Kimi ölümü hiç göze almamıştı; yalvardı.
Kimi zaten aşkıyla hiç doğmamıştı, anlamadı…

Dün üç günlük aşkları sallandırdım meydanda.
Kimse, sevdiğinin cesedine sarılıp ağlamadı.

soy beni karanlığımdan öteye uçamayan martıların esaretine,
dağ başlarımda limanlarım olsun, deniz kokusunu burnuma dolduran,
zindan diplerim açılsın gökyüzünün tavanını delen,
güneşler doğsun gecelerime…
koy beni sonsuza değin gerçeğin esaretine…

Bağırsada kalabalıklar, aynı anda aynı sözü,
Sade kendi sesinle anlaşılır, sözün gerçek özü.

Bir günüm, hazan sonu gelmiş gibi senle geçsin,
Gözlerinde kuytu ormanların sarı bozkırına aldanmışlığı,
Ellerinde pamuksu hayallerin girdaba sönmüş gökkuşağı olsun.
Sen söyleme, ben okuyayım gözlerindeki nazı,
Dağlar ardı anlamlardan, tatlı gülümsemenle kendine çeksin.
Yaklaş, sokul bedenimin kuytusuna, nefesini duyayım,

Aşk – 10 Lir
Nasıl ki,
gün güneşi kaybolurken ufkun ardına,
söner günün ışığı usul susul.

öyle sustu sesim,

Ufka dalan gün kaçkını kızıl güneş,
Saklanbaç oynuyor, ışıltılı gözlerimde,
Kucağıma uzanır gibi usul usul gece...

İçime sızan bir melodide gezinmekte parmaklarım,
Kırgın hayal, umutsuz beğeni, yorgun akşam;