Toprak kokusuna sarılmış bir hayat,
Yağmur gelirse çıkacak saklandığı yerden,
Kirinden, tozundan arınıp.
Bir damla suya bağlanmış ki umut,
Olmazsa olmazı olmuş,
Ağlarsa da, gülerse de.
Gözden yola koyulup,
Yere düşmeye korkan bir gözyaşı misali,
Kurumak olduğun yerde.
Nasıl bir hâl bu?
Cesaretsizce uyanmak,
Zorlu bir gecenin sabahına.
Bir kağıt, kalem, silgiden ibaretti yaşadığımız.
Sıralı......
Üç bilinmeyenli bir denklem gibi.
Görünmeyen köşelerde yazılmışsa da kader,
Bir okuyan çıkardı elbet.
Derin dehlizlerde kaybolsa da umut,
Şarkılar beklerken hayattan,
Ağıtlar düşmesi avuçlarına.
Ne garip bir durumdur?
Sevişler beklerken her gün,
Tokatlar inmesi yanaklarına.
Hayaller kurup umutlanırken,
Yaşam denen olgunun,
Sokaklarda olduğu bu günlerde,
Ölüm diye bir tanım var ya,
Galiba onu yaşadı tamda.
Her cümlesini,kelimesini.harfini,
Tekrar tekrar okudu hepsini.
Bugünüm,yarınım ol.
Sana doğru aksın zamanım.
Göklerden yağsa da sana ait olanlar,
Can suyu olsun köklerime tanelerin.
Yaşlanıp düştüğüm zaman,
Nasıl olur bilmem ama,
Ne olursa olsun,
Hayat san bir adım kadar diyebilmeli.
Mevsimlerin bir sonu varken,
Bizim akıbetimiz buraya kadar,
Geceye çalarken ömrümüzün ederi,
Puslu duruyor ait olduğumuz demin kaderi.
Öyle bir anda gelsin ki bilinmez,
Dalların bulutlara varır gibi imkansız,
Zemheri ayazında çiçek dökercesine amansız.
Nisan yağmurunda filizlenmek gibi,
Günü geldiğinde başağa düşercesine.
Şöyle olsun mesela o an,
Sıradan bir hayattı. Anlatacak neyimiz var ki?
Sonu belli olan dünyada yaratılan bir kuldu kendisi.
Maddeden hallice insanların, olduğu yerlerde yaşadı.
Hayalleri her zaman masallar ülkesi.
Bir çift kanatları olsun isterdi.
Dizinde uyuyan bir çocuk gibi,
Kalayım orada masumca bir an.
Zıvanadan çıkan dünyamız da,
Beyaza varır belki o an.
Şere karşı duralım taştan bir duvar gibi,
Bırakalım da bozulmasın umutlar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!