Söyle hangi taşın altında,
Hangi duvarların arkasındaydın?
Söyle gülüm, hangi iklimde,
Hangi bahçede açmıştın?
Çok aradım seni bulmak için,
[verse]
yinee keeder aldı beeni,
kur sofraayı derviş baaba.
koyuu olsun çayın deemi,
felekle baaşım beelaada.
Sen bütün dağların hasısın, hası,
Dünyaya yan gözle bakan Erciyes.
Öyle bir delisin, öyle bir asi,
Bulutlara şimşek çakan Erciyes.
Sana Allah yazar, Allah kalemi,
Dünyayı çınlatan bir ses var, Allah der.
Canlı cansız, dilli dilsiz der, Allah der.
Kâinatın bir manası var, Allah der.
Devirir putları, yıkar küfrü Allah der.
Herşey fâni, herşey yalan...
Cehaleti bırak,
Gece, gündüzü örttü,
Gözlerime uyku girdi.
Sana sığındım El-Hafîz.
Senden başka kim var zaten sığınacak?
Sen gibi kuvvetli,
Sen gibi azametli,
Anne, evimizi sarıya boyayalım,
Hem karanlık odaları aydınlatsın,
Hem sarı saçlı yarimi hatırlatsın.
Yok anne yok, beyaza boyayalım,
Baktıkça duvarların boyuna, enine,
Dokundukça dokunayım sevgilimin tenine.
Herkes hemen aayartııyo,
Manitayla haava aatııyo,
Âlem el ele gezerken,
Bu gariban evdee yaatııyo...
Evleneceem evlenecem!
Bir eylül akşamı başlamıştı aşkımız,
Bir eylül akşamı bitmişti yalnızlığım.
Ebediyen sürecekti bizim coşkumuz,
Bu sebeptendi ölümden korkusuzluğum.
Bir başka âleme girmiştik ikimiz de,
Bu aşk kolay mı geldi bu günlere,
Karşı koyduk engellere,
Bin tuzak, binbir düşman,
Yenilmedik biz ellere!
Bitti hasret, bitti kasvet,
olur olur deme olamaz,
bu sazı da herkes çalamaz,
siiaaeey gelip de arasa,
benim gibi çalgıcı bulamaz!
Tayfun kiriş çalıyor bak,




-
Zehra Akar
Tüm Yorumlarsüper bir şaiir başarılarının devamını diliyorum