Aptallık bizde aslında;
Gelmiyor örerken duvarları,
pencere koymak aklımıza
Gerçi penceresi olsa;
Hapseder miydik kendimizi
beton duvarlar arasına?
Zeki, alımlı
Yetenekli ve güzel...
Bir kadın istiyorum
Elindeki sigara dahi dans etmeli onunla
Yalvarmalı hatta;
N'olur, beni küllüğe bırakma...
Sular akıyor dehlizlerden
Ve umutlar filizleniyor
Buğday başakları gibi uzuyor başları
Sonra göğe değmesinler diye
Ellerimizle büçüyoruz başaklarını
Leblebiciler caddesinde yürürsek boylu boyunca,
Varırız ufak tefek dükkanlarla süslü Balat çarşısına.
Çarşının içinde bir meyhane var ki sorma;
Şarkılarla şiirlere konu olmuş,
Şairler içip içip kafayı çektikten sonra.
Bir kadeh tutuyorum elimde
Sensizliğin acısıyla parça parça ettiğim,
Her taraf can kırığı
Ellerim kanıyor, ellerim!..
Üfler tüm mumlara, söndürür ışıkları
Bedeni kara lanetli bir habis
Bin güneş bir araya gelse aydınlatamaz
Daha önce görülmemiş böyle amansız bir iblis
Annemin dantel ipleri değildi onlar
Hayvanlarımı beslediğim samanlardı
Kozalaktan koyunlar
Doysa doysa iplikten samanla doyarlardı
Gökten göğe süzülür bir kuş
Kanatlarını açar da gider
Desene bana mernuş
Benim koca bedenim neyle göçer
Bir at bozkırda koşturur durur
Kişi ne anlar delinin dediğinden,
Delinin lafına akıl sır mı erer,
Sırrı maksuda, aşkın hasına
Ererse evvela deliler erer.
Söz söyler burada
Akıllıyı delirtirmek için tüm bu uğraş,
deliyi hörgörmek için.
Ama bilir misin
en çok akıllıların azap çektiğini
deli ezildiğini dahi bilmez oysa ki
Sırf bu yüzdendir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!