Ankara’ya lapa lapa yağıyor kar
Tak kaşkolu sıkı sıkı boynunu sar
Bak yakanı paçanı kapat diyor yar
Yoksa üşür başkentte hasta olursun
Bu kışta kıyamette orda kalırsın
Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi,
Geldi yine mübarek Leyle-i Kadir.
Cevaplasın soruyu herkes kendisi,
Acaba bu gecenin hikmeti nedir?
Kur’an-ı Kerim bu gece nazil oldu,
“Kömür, Türkiye’yi ihya edecek bir servettir.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü var, bir inci,
Türkiyenin zenginlik kaynağı, o bir nimettir,
Çıkarmak için kömürü, sarfeder gayret madenci.
Bakır, demir, altın ya da kömür,
Umut olurlar geleceğine ülkenin,
Harcanır uğruna koca bir ömür,
Büyük emekle çıkarılan madenin.
Suratları olsa da kömür karası,
Üzdüler mi seni canım,
Mahzun mahzun bakıyorsun,
Böyle masum duruşunla,
Yüreğime akıyorsun.
Hüzünlü bakar gözlerin,
İşler kalmasın yarına,
Ekmekler girdi fırına,
Nasıl pişecekler diye,
Ağrıları girdi karına.
Onlar yanmasın kazara,
Şu şekere bakar mısınız?
O bizim, Eylül torunumuz.
Nazar boncuk takar mısınız?
Maşallah olsun yorumunuz.
Dedesine hep gülüverir,
O ki zengin bir kızdı, bense fakir bir oğlan,
Onun boynunda fular, benim başımda bere,
Gezerdik biz her yeri, gece ve gündüz dolan,
Beni koluna takar, götürürdü her yere.
Her şey kaldı mazide, ne çabuk geçti zaman,
Mazlum Arakan
Uyan ey insan, derin uykudan uyan,
İster hristiyan ol, isterse müslüman,
Gözünü aç, dünyada ne oluyor bak,
Kan ağlıyor Myanmar'da mazlum Arakan.
Farkettim de bugün, karşılıklı kahve içerken,
Meğer o kadar derin bakmamışım gözlerine.
Her zaman öyle tatlı dilliydin ki konuşurken,
Belki de dalıp gitmişim büyülü sözlerine.
Onca yıl saçlarına sanki hiç gül takmamışım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!