Telefonla aldım kara haberin,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Gurbet elde yaktı derdin kederin,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Bir kör bıçak gibi saplandı acın,
İntihar mı senin çaren ilacın,
Ağlar annen baban kardeşin bacın,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Neden genç bedenin ipin ucunda,
Bir tek satır yazı yok avucunda,
Saklı kaldı sırrın dut ağacında,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Umudu tomurcuk gözü mercandın,
Yarınlarda bir gül bir heyecandın,
Gönlümün hasreti gencecik candın,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Keftire derlerdi Ulubey olmuş,
Duyulmuş haberin dostlarla dolmuş,
Sevenlerin canım gül gibi solmuş,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Keftire’nin üstü sis ile duman,
Olamadım yeğen derdine derman,
Ağlarım sızlarım hallerim yaman,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Keftire’nin altı baraj gölüdür,
Yiğidim köyünün solmuş gülüdür,
Dayın bu dünyanın en melülüdür,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Bağrıma basmadan söndü meşale,
Çağlar gözyaşlarım sanki şelale,
Derdimi acımı felek kaşele,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Kimler usandırdı canından seni,
Yürekten vuruldum bir görsen beni,
Ölüme yürüdün sararttın teni,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Yıllar yılı gülüm gurbet dolaştım,
Ne derdine ortak ne de sırdaştım,
Ne dayılık yaptım ne arkadaştım,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Ayrılık hasreti boğuyor beni,
Verdik al toprağa nazlı bedeni,
Ölümü tatmanın neydi nedeni,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Cantekin der; kıydın alın terine,
Acını ekledim dert defterine,
Hayat salma artık bin beterine,
Ciğerim tutuştu yandı Mustafa…
Kayıt Tarihi : 16.1.2012 12:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!