Mustafa İbiş Şiirleri - Şair Mustafa İbiş

Yalanmış yazdığın acı hatıra,
Yalanmış küstürdün beni bahtıma,
Yalanmış mazide o kara sevda,
Yalanmış sevdiğim hepsi yalanmış.

Yalanış gülüşler yalanmış yaslar,

İşgallerin arkasından;
Vahşetlere ağladık,
Yunan,Bulgar,Rus, Çin, Ermeni, İtalyan,Fransız vahşeti;
Hepsini sıraladık,
Gün oldu yaramıza tuz bastık,
Acılarla kıvransakta

Dünya:Sen öyle bir mekansın'ki,
Kimileri sana yetişmek için koşar,
Kimileri'de seni hiç umursmaz,
Sen onların arkasından koşarsın.

Yetişmek için koşanlar yorulur düşerler,

dün gece uyumadım mehtabı seyre daldım
acı acı geçmişin arkasında dolandım
neden bilmem çok sonra rüzgar ile uyandım
beni böyle geçmişe alıp götüren sensin
güzel umutlarımı silip bitiren sensin.

Gece baskınıyla evin basılıp
Polisler yanında sen ağladın mı
Suçsuz yere babanı alıp giderken
Arkasından bakıp sen ağladın mı.

Dökülmüş dişleri ağarmış saçı
Şu bizim gariban Yaşar'ı gördüm
Tozlara bürünmüş tüm üstü başı
Şu bizim gariban Yaşar'ı gördüm

Anasının yaşarymış zamanla

Tüm vatanı fethettik doğu batı ayrımsız
Sanayi toplumunu icat ettik yetmezmi
Tarım denen hoyratı atmışız bir kenara
Ürettiğimiz buğdayı ithal ettik yetmezmi.

Eskiden köylü vardı Adı "efendisiydi milletin"

Olamaz yobazın dini imanı
Allar pullar satar türlü yalanı,
Çalmak için perde yapar imanı,
Hayır çıkmaz ondan kökü cehalet.

Kader diyoruz ona,nedir bilemiyoruz.
Vuslatlı bir yolculuk,daima gidiyoruz,
Dur bekle diyen var mı ilerde görünecek.
Bilmiyoruz ki kader nereye götürecek.

Kara bahtın açıldığı kapıyı
Anlatmakla anlatılmaz birader
Dışardan sihirli kara kutuyu
Anlatmakla anlatılmaz birader.

Zemheride değil hava buz gibi