Varsın, o simsiyah saçını okşatmasın,
Varsın, gül tenini koklatmasın.
Varsın, şevkle bir busecik sunmasın,
Otursun karşımda seyredeyim,
O derin gözlerinde meşk edeyim.
İçerlerim içerlerim
Çok doludur içerlerim
Yarin tavrına tarzına
Nazına niyazına içerlerim
Dışarlarım dışarlarım
Gonca gülüm,kır çiçeğim,
İlk göz ağrım,uğur böceğim,
İlk babalık sevincim, gönül döşeğim,
Günün mü geldi kızım! Seni telli duvaklı gelin edeceğim.
Daha dün gibi minik ellerin ellerimde,
Ay parçam,
Gülen yüzüm.
Can parem,
İki gözüm.
Gökyüzünde süzülen turnam,
yüce dağların zirvesinde
hoyratça esen rüzgara inat
hem nazlı bir okadarda mağrur
gizemlerin kızı nazlı çiçeğim
sen gözümün nuru kalbin umudu
Sevgi, almadan vermek,
Onu her zerrende hissedip,
Üstüne titremektir.
Sevgi
Yârin bir tebessümü ile
Ben anladım ki benliğe değil,
Yunus gibi hiçliğe talibim.
Makama mevkiye değil,
Meşakkatli yola sahibim.
O yol ki uzun ve zorlu,
Yaralar beni sözlerin,derin yaralar,
Yârlar derininden derin yaralar.
En kötüsü demekten korkarım amma,
Bu canı canan candan yaralar.
Irâk düşerim yakınken yakınlarıma,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!