Kahraman Mehmetçiğe;
Gökte bulut, kalpte umut pusuda
Yağmur olsun, vuslat olsun emeller
Siz de gelin öksüz değil bu sevda
Şahit olsun davanıza âlemler
Gözlerime aşina sürgün gözbebeklerin
Gül açan düşlerimde gülüşün miras kaldı
Buğulanmıştı sanki hazan olunca mevsim
Avuçlarım üşüdü bırakınca ellerin
Veda gözyaşlarıma vurgun olan yas kaldı
Sırra kadem basıp sıcak düşlere
Dalıp da huzuru buldun mu Leylâ
Gözünde parlayan o gülüşlere
Sarılıp da mutlu oldun mu Leylâ
Haftalar ayları kovaladı hep
Mecnuna sormuşlar;
“Hangi virüs öldürür, saran mı, kemiren mi?
Akciğere inen mi, yoksa kalbe giren mi?”
Sesimi mi özledin, yoksa nefesimi mi?
Zaman unutturmaz mı aşklarını hicrânın
Yıllar eskir sadece duygular hep tazedir
Kalbin bîcan olsa da bende kalır bir canın
Derûni şiirlerim hasret gülüşlerine
Sadece sen mi yandın bu aşkın ateşiyle
Yüreğinde bir akkor taşıyan bendim roza
Rüzgârlar savururken küllerini toprağa
Üstündeki divane duman bendim mimoza
Nice yaşanmışlık varken hatırda
Kâbuslar gerçeğe döner Nazenin
Yıldızlar dünyayı aydınlatır da
Senin ki doğmadan söner Nazenin
Hâlâ titriyorsa senin sol yanın
“Rabbiniz değil miyim?” dedi bütün ervaha
“Evet!..” dedi Ademler, ebet olan Allah’a
Bahşedilen günlerden kutlu bir Pazartesi
Türkiye’nin kalbine doğdu Nur’un gölgesi
Yaralı kuşun kanadından
Tüy tüy dökülürken umutlar
Bir gönül vazosunu
Kırmanın kolay
Onarmanın zor olduğunu
Yaşadıkça öğrendik
Gönül bu yağmur ister sinesinde toprağın
İlhamları verilir ve yeşerir tabiat
Her suyu bir vadiye, her ağacı bir dağın
Dallarda bir tomurcuk çiçek açar, öyle gel
Güneşten bir nur düşer dağların örtüsüne
Tebrikler başarılar diliyorum...yolun açık olsun